Pusulası Şaşmış Gönlümün,ibreler Hep Onu Gösteriyor
Akustik bir havada denize karşı söylüyordu Yaşar  ?Kumral'ı
Kül tablasında onsuzluktan kalan acı kırıntılar,gözlerim yemleniyor
Savruldukça sevdasına kafiyesiz vuslatlar
Kârı zararına eşit bir denklem haline geliyordu redifler
Kıvranıyor eli koynunda eş görevler için
Benzemek için
Bir olmak için
Meğer ne varsa yaşanmış ve yaşanmaya dair
Hepsi senin beni sevebilme ihtimalindenmiş
Heybene katıp seni götürdüğün an bile
Rh'sız sancılarla kıvranmışım hep
Haberim yok
Tanığını kaybetmiş yeraltında hüzün şehirleri
Bombalarını ağırlıyor göğsünde
Sinsi bir güz sırıtıyor bıyık altından
Yazdan kalma kırık dökük barakalar siper ediyor dünün izlerini gözlerime
Bekliyor afili bir yalnızlık
Eli koynunda ,öksüz öksüz
an ki
 akşam olmakta ağır ağır
güneş ki
 batmaya meyilli
ay ki
sabırsız doğumlara 
nur topu gibi bir çocuk umutlarında
ahhhh ne zormuş virane sabırları diriltmek imkansızlığında aşkın
maviliğim.....engin sabrım........büyük acım
ayrılığa dair olsun bu defaki susuşun
telvesi bol fincanlarda olsun tüm vuslatlarımız
.../bilirsin telvelerde birikir tüm sevdalar/...
Oysa
Oysa telvesi çoktan kurudu kahvemin 
Ve sen yoksun
Biz yokuz ahhhhh
Yokuz...
Ağarmış saçlarım çözecek 
Zamanın bize vurduğu kilidi 
Buram buram ter dökecek sevdamız
Alın teri kurumadan aşkın
Bedelini ödeyecek fakir yüreğimiz
Cep delik  cepken delik
bugün de  alacak defterine yaz bakkal amca
anladım 
hayal perdesinde şaşkın bir hayalbazım artık ben 
madem öyle 
gel jübilesini yapalım bu sevdanın
seni denize karşı bir balıkçı barakasında bekleyeceğim
bilirsin
derme çatma bir masa,iki üç tabure
onca hasretliğin sığdığı bu beden nereye sığmaz ki bundan böyle
öyle bir esinti
öyle acı bir meltem ki havada
ayrılığın ıslıkları çalmakta olan sanat müziğine şeker olup karışmakta
köpük köpük erimekte
sen görünsen uzakta
gelmiş olsan
hayal bu ya işte
üstünde yine o beyazlar,süt gibi
ve bir de uçuşan mavi eteğin
gördüğüm ilk gün 
tutulduğum her gün gibi sensin yine
bu kez alaycı kuşunu takmamışsın yakana
garipsiyorum
             (hani onsuz yapamazdın sen) yalancııı
diyorum kii
alayına söylese sevdiğimi,sevinsem
yetim kalmış dizlerime derman gelse
ahhhhh Yaşar ahhhhh!
Dediğin gibi sevdan sinemalarda mı
 
Damağımda denizin tuzu duruyor hala
Bak uçan uçmuş
Geriye sen kalmışsın dudaklarımda
Atsam atılmıyor
Satsam satılmıyor bu yalnızlık
Çıkış var mı bu labirentten 
Yalnızlığın bu hareminden 
Bu sevda yokuşlarından 
Vuslat_ı hayal tiyatrosundan 
Bir bilet kes bana 
Bırak,ön koltuk olmasın bugün de
Ne kaldı izleyecek sahnede
Bırak tozu kalksın 
Silkinsin utançları birer birer
Kapansın 
Karanlığa boyansın her bir perde
Bırak
Bırak beni gözümmm
Pusulası şaşmış gönlümün
İbreler hep onu gösteriyor

sen görünsen uzakta gelmiş olsan hayal bu ya işte üstünde yine o beyazlar süt gibi ve bir de uçuşan mavi eteğin
Enteresan bir bakış açısı...Bedenlerin aksi istikameti ve senaryo... Sevgiler...
Teşekkür ederim hocam
pusulasını bulmuş şiir,şair kendinden emin,rotasında seyr-u seferde.Kutluyorum