Rabbim! Bana Bir Avuç Eroin

Gece geniş kollarıyla boğazıma sarılıyor
Sesim,kayboluyor korkunun çıkmaz sokaklarında
Sanki birileri bilinçaltıma umutsuzluğu aşılıyor
Zihnim kırmızı tonda yalnızlık senfonileriyle uyuyakalıyor hayatın tam orta yerinde

Vücudum derin yaralarla kaplı
Sanki birkaç suretsiz adam gelip kuyular kazmış damarlarıma
Tentürdiyot kokuyorum baştan aşağıya
Filmin sonlarında kapanıyor hep gözlerim
Bana absürt senaryonun turuncu dudaklı morg palyaçosu diyorlar siyahi düşlerimdeki beyaz adamlar

Bazı sabahlar güneş gözkapaklarımı öyle yumrukluyor ki
Kendine getiriyor anemi ruhumun çıplak cesedini
Bırakacağım ulan diyorum bu meledi
Bu son çeyrek,bu son şırınga diyorum
Sonra kanlı bileklerimle siliyorum yaşlı gözlerimi
İt is too late çalıyor radyoda
Kulaklarımı deliyor David Bowie
Sonra tablodaki ihtiyar ressam fısıldıyor;
Hadi bir çeyrek daha..


Masaya indiriyorum
Göğsümün sol ucunda duran annemi
Meşru bir gülücük konduruyor gözbebeklerime
Ve sonra bir öpücük körermiş alnımın orta yerine
Son çare diyorum bu tedavi
Buda kar etmezse
Rabbim!
Bana bir avuç eroin
Ya da sıcak bir el bana
Bana cennet yeşili bir hayat
Ne olur Rabbim

Dizlerimin bağı çözülüyor
Sonra alnımı indiriyorum seccadeye
Bir yanım yeniden doğuyor
Her kıbleye yüzüşümde
Sonra yine it is too late cızırdıyor
Ama bu sefer yakmıyor içimi
Boğazımda durmuyor bu sefer
Bu sefer temizim çünkü
Şırıngalarım çöpte
Amoral düşüncelerim dipte
Bu seferkinde hattatıyım mutluluğun

Bu sefer huzurluyum ama
Ne olur Rabbim
Bir avuç toprak bana rahmetinden
Yetmiyor kürek kürek attıkları..