Renksiz Sinema

ben sevmeyi sende unutmuşum,
o yüzden kimseler hatırlatmıyor bunu bana.
ne bir bakış var gözlerime uzak şimşekler çakan,
ne de bir gülümseme yaklaşıp ruhuma serince okşayan.

bulutları bile yormuş terk edip gidişlerin
yağmurun hüzne paralel yağmasından belli,
gittiğim her şehirde
hep aynı yalnızlık, hep aynı yalnızlık
arta kalmış yokluğundan.

sevgilim çok kolay aldanıyorsun sen hayata,
bitmiş olamaz bu kanlı sevdalı sahne,
içinde yalnızca hatıraların oynadığı bu renksiz sinema,
bu başını çektiğimiz bahtsız film, bitmiş olamaz;
henüz ölmedik,
öldüremedik içimizdeki elleri çamurlu çocukları,
henüz koparmadı dallarından rüzgar sessiz yaprakları.

topla saçlarını ve bir kahkaha da patlat bana
bileklerimde ruj kırmızılığından bir sıcak gülümsemeyle
karşılık vereceğim sana,
hiçbir şey olmamışcasına buradan, gülümseyeceğim!
benim hayatta karşılaştığım en güzel şey seni sevmek.

sevgilim topla saçlarını ve dönüp ardına
bana asla bakma bir daha!
sen son bir prova daha yap;
ben, ben tanrıya
emanetini sağ salim vermemeye gideceğim.

biliyorum, hani yokluğumun bir ismi yoktur sende
hiç çağırmadın bensizliği... biliyorum
içinde kelebek ölülerinin bulunduğu bir akşam penceresinde
hiç aklına gelmedim.... onu da biliyorum
bir defaya mahsus düşün bari, titrek uzuvlarımı
tutarken ellerini,
düşün ve düşlemekten korkma beni,
söz incitmeyeceğim,
üzmeyeceğim hiçbir hayali.

beni yanlışlıkla üzerine basılmış
bir karıncanın cenazesinde ağlarken bulabilirsin,
ya da bir balık gibi, öyle düşleyebilirsin
bir martı gibi uçabilirsin kendi ulaşılmazlığında.

sevgilim,
balık boğulur sudan çıkınca,
ben ağlarım ellerine dokununca,
annem, annem anlar aşık olduğumu
bana dönüp asla bir daha öyle bakma,
sen son bir prova yap;
ben seni anlatmaya gideceğim,
bizden önceki bütün aşklara.

29 Mayıs 2012 300 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar