Rıhtım
Sesler aşıyor parmak uçlarımdan,
Şiirler bir başına kalmış.
Defalarca şair bırakıyor giden gemiler,
Suskun ve hırçın.
Anılar üşüyor gözlerinde,
Anlamama az kaldı, üzülme şair.
Sanki masalların ayakucunda unutulmuş
Ve uykuda gibiyiz.
Tutuyoruz geceyi melteme dair,
Engin açılımlar keşfediyoruz yüreğimizde.
Diyorum ki,
Bir salıversem düşlerimi.
Yetişir mi ardından?
Öyle yaman ki sensizliğim,
Çıkıyor ansızın kayalıklara.
Gölgeni sunuyor inadına, uçarı maviliğime.
Hani aslında sen değilsin elimi acıtan,
Görünmez bir bağ kuruluyor kahve düşlerinden,
Sızılarıma.
Bazen dağıtsam kendimi diyorum,
Bin aynada kalsa gençliğim.
Ve hiç bakmasam...
Yine belki'ler gelip oturuyor yanı başıma,
Sözcükleri de şaşırtıyorum yokluğunda.
Zamana oynadığımız tüm öyküler yarım kalmış gibi,
Ne çok repliklerimiz vardı bilir misin?
Cesur kağıtların arasına sıkıştırılmış,
Parçalara bölmüş bizi.
Ne kadar rıhtıma benziyor saçların,
Çekilince sokaklar kendi köşesine,
O da yalnızlığımı ağırlıyor her akşam,
Bu yüzdendir uyuduğun zamanlar dokunuşum.
Diyorum ki,
Şimdi su olup aksam yorgun yüreğine,
Ya da bir âşık deliliğinde sarılsam boynuna,
Yetişir misin alabora olmuş ruhuma?
Ya da boş ver!
Vakit gelmiş diyorlar,
Bende gitmeliyim birazdan...
👍👍👍tebrikler mine👍
Şimdi su olup aksam yorgun yüreğine, Ya da bir âşık deliliğinde sarılsam boynuna, Yetişir misin alabora olmuş ruhuma? Ya da boş ver! Vakit gelmiş diyorlar, Bende gitmeliyim birazdan...
Tebrikler Mine hanım,
Güzel bir şiir okuduk yine... Kutlarım..👍👍👍