Rüya Mevsimi

kapat gözlerini sevgilim
kirpiklerimde sabahla...

yeşile çalan renklerinde savrul göz bebeğimin
teslimiyetle tanış ve veda et isyanlara
dudağına sıkıştırılmış sözcükleri aforoz et
ibadet ayinlerinde savrulsun isimsiz kalan yanın
sus dolsun büyük harfli cümlelerine
kayan yıldızları hecelerin dizilişleriyle yargıla
gün ışığına koşan pervanelere bak!
ve kaçırma gözlerini ışığın zerresinden
bu tirat da beni affet!
bekletip de gelemediğim her düş zamanı için
bağışla beni ne olur


ayakları çıplak yüzleri kınalı kadınların yanından geç
başında lacivert takkesi olan adamın elini öp!
yaklaşırken yeni bir masala kendini bul eski hikayenin sayfalarında
kuytularda unutulmuş başka öykülere inan
kendini de bağışla
yağan yağmura karış sonsuz damlalarla
iri taneli başakların ötesinden geçip
adanmış sözcüklerin ülkesine gir
turnaların semahın da kalan gülüşleri kat önüne
ve ilikle ömrünü en yalın gerçekliğe
sevda masallarına inan onların ilahisinde dinlen
solarken karanfiller goncaya vuran güllerin kırmızısında gülümse
yok olmayan dünlerden bu güne sataşmayan yarınlardan geç
erteleme zamanı
sabaha yağan şebnemlerin yakarışlarını dinle
ve akıt en dipteki göz yaşlarını
ağlama sevda tanelerinin ayazı...
ağlama!


kuru dalların arasında soldu gençlik dediğin
deneyimlerin kadim ayak izlerinde çoğaldı kaybolmuşluğun
sıkışıp kaldı çınar ağacının gölgesinde bilgeliğin
secdesini kaybetmiş ve umutları solmuş mozaikli yollarda
yarılandı yaşantı
rayiha kokularına adanmıştı oysa bu rüya
...



tragedya oyununun en görkemli sahnesinde doğsun realite
kalaylanmış cümleler parlasın dudağında
zor da olsa ilerle eski kentin tozlu zaman koridorlarında
çekmeceleri naftalin kokan akşamlara yatır benliğini
arsız gülüşler dize gelsin kırık ikindilerde
lime lime olmuş perdeler sallansın pencere pervazlarında
savrulsun tozlar zamanın üzerinde
kupa arabası geçerken kentin tenha sokaklarından
suale dalsın kimliği olmayan adamlar
mayınların henüz gömülmediği bahçelerde koşsun çocuklar
ve sığınsın bir meleğin kanadına...



rüya mevsiminde baş rol oynayan ihtişamlı kadın
dönmek için koşsun geride kalan fizana
amedeus başını kaldırsın o anda
fırlasın piyanonun içli tuşları
müzikle yıkansın baharat kokulu akşamlar...


sırı dökülsün ölümün
ve büyüsün kelam...

01 Ocak 2014 75 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (3)
  • 10 yıl önce

    çok teşekkür ederim saygılar 👧

  • 10 yıl önce

    y/akıcı bir şiirdi y/aktı gitti

    kalemi ile dost şaire ruhuna sağlık

  • 10 yıl önce

    (Tam Teslimiyet)e özlem...

    😙😙😙😙😙