Rüzgara Fısıldayan Ölüler
Ayrılık gün yangınında gel!
Karanfil ağartısında/
Dem olduğunda/
Al çizgili fistanların
Kızıl ayalarında/
Koca göğü yalayan
Azgın yamaçlarda...
'Zehiri zıkkım kül karası
Ekmeklerin ciğer ayinlerinde'
Gel/ki!
Ödü kopuk zamanlar uyansın
Yüzü elma kadınlar haykırır
Kimsesiz ölülere ağıt
Perçeminden/
Söz oluklarında tümce/
Zarflar gönderilir evlere
Baban yer zindanlarında
Çocuk...
Şimdi;
Söz bitimi
Üç sala durağı
Ne güzel öldüler
Sen bilmezsin ey ahmak
Kaderdi bu kefene yazılı zırva
'Sarı hüzün pişiriyor kadınlar
Ak yalaçlarda...'
Ellerinde acur kokusu
Saçları karayemiş/
Dil söküklerinde gizli
Kader otları...
Üstü soluk alıçlara pislemiş kuşlar
Çünkü kanatları kırık/
Dalda kesiliyor tenleri
Özgürlük zangoç dillerde
Sevgi turları yok/
Çeşmeler küskün
Dilimsiz ekmek
Bahtsız yarınlar
Kalemler dönüyor
Cahil yüzlerde/
Aç bebe solukları
Dinsiz lokmalar
Say beni/
En verimli çağımda
Adamdan...
Ölüm turla yüreğimi
Şimdi rüzğara fısıldayacak
Bakışlarım/
Onur dallarında...
Bu türkü bitmez mirim
Bu türkü bitmez...
Bu türkü bitmez mirim Bu türkü bitmez.
tebriklerimle
👍👍👍