Rüzgarlı Göğsünde Sarmala Beni

Rüzgârların özünde şaşkın bir kayboluş ninnisi
Ülkümüzün çocukluğunda kül yağar üzerimize
Unutulmuş isimlerle donatılı zarflar ülkesinde
Siyah-beyaz anılarla yenileniyor bütün filmler.

Kapanınca kapılar, zamanın burcuna yükleniriz
Yeniden başlamanın sessizlik bildirisi içimizde
Unutulmuş fırtınalar ürkektir, yangındır özümüz
Üşüyen yüreğimizden dökülen sevdadır sözümüz.

Yaşamın gülünç gösterisinden kıyametler geçince
Yağar yağmur, yara bedeni sarar, aşk ise kamburu
Geniş bir tarladır yüreğim, tek sermayemdir şiirim
Sesim kandilimde yanar, uzatmam hiçbir soruyu.

Sessizliğin doruğunda sırtımda onlarca özlemle
Özledikçe çoğalmanın ince kumullarındayım ben
Denizler tükenişin sızısıyla göçmen bir duruştur
Ben sevdanın kapı eşiğinde aşkın masasındayım.

Suya düşüyor dilin bıçağı, konuştukça biz susuyoruz
Sırtımızda bir sevda gömleği, direncin kutuplarındayız
İçerden çivilenişin tınısıyla başkadır dilimizdeki şarkı
Bir beyaz buluttayım, düşünmeye zaman bulamıyorum.

Her gece bildik dualarla, ölümsüz düşlerin küskünlükleriyle
Yüreğimi avutuyorum, uzatsam dokunabilir miyim güneşe
Geceler uzun, geceler terli bir fanila, geceler dikiş yarası
Bir el sarar sancıyı, geceler gülüm ateş dilli bir yarasa ağzı.

Yeryüzünün bütün sularını içsem avuçlarından doymam
Suyum sevda suyu, ey gül kokulu yar kapama gözlerini
Sana açtım yüreğimin engin lâbirentlerini, uzat ellerini
Menekşe kokulu ülkende, rüzgârlı göğsünde sarmala beni.



Her mevsim yeşildir sevginin ovaları. Yalın bir düşünüşle, kırmızı düşlerin olduğu ülkelere taşınırız yine de her bahar, ruhumuzun unutulmuş köşelerinde sevdayı saklamak için. Pencerelerimize rüzgâr çarparken yüreğimiz üşür, ellerimizin hiç yaşanmamış çizgilerinde aşk'ı izleriz, yalansız, riyasız...


Selahattin Yetgin

11 Nisan 2010 560 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    güzel yüreğide tebrik.saygılar selamlar.. .