Saat Oniki De
sonbaharlar dizilirken ömrün yollarına
diken diken acılar
kanatır umudun aort damarını
durmak kolay mı
durdurmak hayatı...
hüzünlü tik tak sesleriyle zamanın
yürüyor insanın topal ayağı
puslu kasım akşamları
koşarken alacakaranlık sabahlara
bir ses bekliyorum yirmidört sularında
kendi sesimden başka
rezilce yanında yaşamın
rezilce kaybolmadan
gizlide olsa bir iz
kalsın diye
bir fısıltı belki
korkumu dağıtsın diye
ölü bakışları evlerin
kör olsun diye
bir ses bekliyorum onikide
yakmak için dünyayı
bir kıvılcım dudaklarından
sallanırken saltanatı aklımın
korsan hisler yüreğimde
açıldım uçsuz bucaksız düşüncelere
yenilmekte var biliyorum
batıracak damla biliyorum sende
yine de gidiyorum korkusuzca üzerine
saat onikide.