Şafak Vakti

Gözyaşlarımla yoğunlaşan ürpertileri hissediyorum,
Varlığını hissediyorum sonra birliğini
Hesabıma bir göz atmalıyım yüce katına varmadan,
Kırağı düşmüş saçlarıma yosun tutmuş gözbebeklerime bakmadan,
Ve yılları sıkıştırmışım kara çantalara,
Onları alıp kaçmalıyım buralardan hava kararmadan...

Gecenin yası omuzlarımda sen içimdesin...
Titreyerek raks eden tövbeleri doğuran dudağımda ölüm,
Bir esinti koşuyor uzaklardan,çekiliyor ak bulutlar,
İçimde sızı,ellerim duada,arşı zorlarken umutlar...
Ay paramparça,yıldızlar kayarken birbir,
Yollar dolanıyor gecelerime,yollar uzun,gece derin,
Yenilmek bilmez nefsimle boğuşmak,değişmez kaderim...

Gecenin yası omuzlarımda sen içimdesin...
Gözlerimdeki renk uçmuş,herşey ölü,herşey soluk,
Gözkapaklarım yırtılmış,gözpınarlarım oluk oluk...

Gecenin yası omuzlarımda, sen içimdesin...
Güneş yoluyor altın saçlarını tel tel, iplik iplik
Kolay mı eritmek, batan kentlerle birlik?
Herşey bir yana, Sen varsın içimde, her hecemde
Sualler düşlerimde düşler ise gündüzümde gecemde
Kuruluyor binbir çıkışlı, ayaksız köprüler
İçimde kaynıyor ovaların, bayırın düzü,
Kime gülümsemedi kefen beyazı ölümün, topraktan yüzü...

Gecenin yası omuzlarımda, sen içimdesin
Günahlarımın buharında ağlarken kalbimdeki buzullar
Gözlerimde geceye sığmayan ölü derinlik
Gözlerimle donuyor şafağın aldan al ışıkları
Kırıla kırıla dönüyor, kalbime açılan nehrin ölümsüz çarkları..

Gecenin yası omuzlarımda, kaburgalarım kırıldı kırılacak
Sen içimdesin, ünya dışımda önümde mezar...


06/05/10

06 Mayıs 2010 95 şiiri var.
Yorumlar