Sağanak Yanığı

tekdüze bir yaşamın
kuyruk sancısında dillenir gönül
haylaz şarkıların d/ipsiz kuyularında gamlanır
vurdumduymaz martıların kanatlarında silkeler kendini
uçsuz bucaksız derinlikten
süzülür ufkun hüznüne

b/akakalırsınız
...
s/ağır bir sonbahar t/aşar mavinizden
çatı arasına terk edilmiş akordu bozuk tambur ağlaşır
poyrazın soğuk ıslığıyla
yorgun kıyılarınıza vurur takalar
dökülür yapraklarınız

bir köpürür ki deniziniz
...
çemberinize teğet geçtiğini düşünürken
birden gelir sofranıza konar umut
aşka çeyrek kala
dağılır gözyaşı bulutları
bir tozpembe b/ulaşır kuruyan d/ilinize
sağanak yangınlara teslim olur beden
kıvranır yok yere boşluğunuz

üşüyemezsiniz
...
s/ağırdır oysa yüreği
kurşun değil
aşk geçirmez

düşünemezsiniz
...
patavatsız hecelerde
boynu bükük kumru gülümsemeleri düşer
yok saatlerinize

sıra dışı bir öykünün ucuza kapatılmış figüranı sanıp kendinizi
sırılsıklam bir şarkının si bemol notalarını sırtlayıp
açılasınız gelir denizin en hüzzamlı köşesine
üstelik
hiç mi hiç dönmemecesine

gün örerken segah perdesini
iki çift sözle talan edilir yangın yeri
t/aşar alevler gökyüzüne

uçuşur umudun külleri
güneşin kaşıdığı çorak topraklara

karaçalasınız gelir gönlünüze
hiç yoktan pazara düşer ipliğiniz
aşk ağartmışken sessizliği
pas tutar diliniz

bir inat uğruna telef olur avuçlarınızdan dökülenler
buz gibi bir temmuz süzülür yanaklarınızdan
haykıramadığınız dağınık sözcükler birbirine d(a)(o)laşır içinizde
gazellerinizin peşi sıra
sürüklenirsiniz koyu kızıla

üşür kanınız
donar avuçlarınızdaki bakı çizgilerinde
solar
dökülür tozpembeleriniz
kesilir soluğunuz
dibini tutar söyleyemedikleriniz

bulana aşk olsun şimdi
meteliğe kurşun atıyor aşk
arka sokaklarda
...
...
dudağı mı uçuklamış o çoban yıldızının

hüzün
acaba sarının hangi durağında dersiniz
...
...
acı bir kahve telvesinin
damakta bıraktığı tat gibidir yaşam
an gelir tükenir

sığmaz sayfalara
saçaklarınızdan dökülenleriniz
...
yanlışında direnenlere nasıl da ağırdır zaman
çoktan kök söktürmüştür oysa uygarlık
geri kalmışlığa
dur diyemezsiniz
...

yüreğinizdeki sağanak yanığıyla
ıslanır gözlerinizdeki çığlık
kapana kısılır yeşeren ümitleriniz
savrulur ötelediğiniz tüm beklentiler
fırtınalar tutuşur eteklerinizde

çürür saksı diplerinde
kan açan çiçekleriniz

batar koynunuza
düğmelerini koparmış ayışığı
bir gider
bir gelirsiniz gözlerinin darağacında
geceyi kanatırken içinizde
iki hıçkırık arası
kaç gözyaşı damlası eder

bilir misiniz siz



10 / 2011 SIĞACIK


Dizelerime yürek sesi olup can veren değerli arkadaşım

Semiha EFE Hanımefendi ' ye içtenlikle teşekkür ederim .

Sağlıkla , mutlulukla ve de hep ama hep sevgiyle kalması dileklerimle...

25 Ocak 2012 43 şiiri var.
Yorumlar (35)
  • 12 yıl önce

    hak eden yerde..hak eden şair ..devamı dileğiyle...saygılar

  • 12 yıl önce

    Şiir okudum şiir dinledim. Teşekkürler hocam. Selamlar, Saygılar..

  • güzel yalın dizeler tebrik ederim

  • 12 yıl önce

    Sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri siirler. Gülüyor gibi yapalım, ölmüyor gibi yapalım...

    seslendirme ve siir ne guzelsiniz. sairine daimi saygi ve sevgimle

  • 12 yıl önce

    👍👍👍

    bulana aşk olsun şimdi meteliğe kurşun atıyor aşk arka sokaklarda

    aşkı bulana aşk olacak elbet:)

    ve final...

    iki hıçkırık arası kaç gözyaşı damlası eder

    bilir misiniz siz

    bunu iki hıçkırık arasında gözyaşlarını içine akıtmayan hiç kimse bilemez sanırım...

    harikaydı şiir.. kutlarım saygımla...