Şah Ve Piyonlar
Açık kapılı zindan etrafı tel örgüler
Ne prangalıyızdır ne elde kelepçeler
Tutsağız özgürlüğe bazen özgürlük bize
Hatta silah verdiler zindanda elimize
Satranç taşları gibi İştima sırasında
Diziliyoruz öne bu oyun alanında
Şah, vezir, kale, fil, at, ne kadar çok komutan
Ve bir o kadar çoktur hamlesini unutan
Ki rakipsiz oynanan bu satranç tahtasında
Keyfini sürüyorlar piyonlar arasında
Çift katlı ranzalarda rüyalar bile mahkum
Nöbetçiler yüzünden bölünüyor hep uykum
Hele sabah olunca koğuş kalk nidaları
Dolap, ranza sesleri dağıtır uykuları
Gecenin ayazından çimenler bile donmuş
Kara bulut kargalar akasyalara konmuş
Çim iştima alanı, ayak kitleyen batak
Karşımızda koğuşlar ve yüzlerce boş yatak
Hizaya geliyoruz rahat, hazırol, dikkat
Haşa hangi namaza saf tuttuk biz ey imdat
Mesele kıldan ince, değil bu yay boynumuz
Hakkın vaadettikçe yaşa şanlı ordumuz...
Burgaz 2010