Şah Ve Piyonlar

Açık kapılı zindan etrafı tel örgüler
Ne prangalıyızdır ne elde kelepçeler

Tutsağız özgürlüğe bazen özgürlük bize
Hatta silah verdiler zindanda elimize

Satranç taşları gibi İştima sırasında
Diziliyoruz öne bu oyun alanında

Şah, vezir, kale, fil, at, ne kadar çok komutan
Ve bir o kadar çoktur hamlesini unutan

Ki rakipsiz oynanan bu satranç tahtasında
Keyfini sürüyorlar piyonlar arasında

Çift katlı ranzalarda rüyalar bile mahkum
Nöbetçiler yüzünden bölünüyor hep uykum

Hele sabah olunca koğuş kalk nidaları
Dolap, ranza sesleri dağıtır uykuları

Gecenin ayazından çimenler bile donmuş
Kara bulut kargalar akasyalara konmuş

Çim iştima alanı, ayak kitleyen batak
Karşımızda koğuşlar ve yüzlerce boş yatak

Hizaya geliyoruz rahat, hazırol, dikkat
Haşa hangi namaza saf tuttuk biz ey imdat

Mesele kıldan ince, değil bu yay boynumuz
Hakkın vaadettikçe yaşa şanlı ordumuz...

Burgaz 2010

24 Temmuz 2010 119 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar