Sahaflar Çarşisi

Sahaflar çarşısından birkaç kitap alıp da,
Okumaya başladım hayâllere dalıp da.

Dağılmasın diyerek kaplanmış birer birer,
Yaşanmış hayatları gözler önüne serer.

Rakım Çalapala'nın köye giden gelini,
Okurken tutamadım gözyaşımın selini.

Bir tesâdüf mü desem yoksa kader mi gelen,
Terkeden sevgilinin neydi aklını çelen.

Sonunu anlatmaya inan dilim varmıyor,
Akıl çaresiz kalmış sonuca inanmıyor.

Sayfalara bakarken kabından birşey düştü,
Eğilip aldım yerden saydım sayfalar beşti.

Heyecanla açarken katlanmış sayfaları,
Çalakalem yazılmış okudum satırları.

Tarihine gözattım sene yetmiş dört diyor,
Sevgiliye yazılmış sanki binbir dert diyor.

İçinde neler yok ki gözyaşı elem keder,
Hele o son mektup da ağlatmış onu kader.

Yazanın adı belli yazılan sa aşikâr,
Bir kasaba adıyla bir de köyün adı var.

Aradan yıllar geçmiş yıpranırken mektuplar,
Katlanmış acılarla sessiz kalmış çığlıklar.

Karar verdim sonunda izlerini sürmeye,
Belki bir haber alıp dertlerini dermeye.

Bir hafta sonu erken vardım o kasabaya,
Köyün ismini sorup başladım aramaya.

Fazla uzak değilmiş aha şurda dediler,
Minibüsün şöförü işte burda dediler.

Yüzüme dik dik bakıp çıkaramadım dedi,
Yabancıyım ben derken, utanıp gülümsedi.

Hayrola ne işin var ne alır ne satarsın,
Son servisimizdir bu odamızda yatarsın.

Uzun hikaye dedim varınca anlatırım,
Köy odasında belki bir gececik yatarım.

Kahveye uğrayıp da biraz soluklanalım,
Senin aradığını bilen var mı soralım.

Köşedeki masada dört kişi oturuyor,
Bu yabancı kim diye gözleriyle soruyor.

Ben kendimden kısaca bahsederken oturdum,
Mektupta yazan ismi en yaşlısına sordum.

Yukarı baktı önce düşünüyor besbelli,
Hatırlar gibi oldu geçen seneler elli.

Başladı anlatmaya bir sigara yakarak,
Sanki görüyor gibi gözlüğünü takarak.

Askere gideceği günler çok yaklaşmıştı,
Öyle bir sevdâ sanki dağı taşı aşmıştı.

O askere gidince verdiler başkasına,
Gelip bulamayınca dayanamaz yasına.

Bu acının üstüne çekip gurbete gitti,
Geri dönemem diye sanki bin yemin etti.

Yıllar geçti aradan izini bulamadık,
Sağ mı ölümü bilmem bir haber de almadık.

Sevdiğinden bir haber soracak oldum önce,
Senede bir gelirmiş içi yanıyor bence.

O kahvenin içinde kalakaldım öylece,
Bir sevdânın izini sürebildim böylece.

09 Eylül 2010 201 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Sayın Karanfil. Büyük bir iştiyakle ve olayı anlatan eserinizi dikkatle okudum.Ben mesnevi şairiyim onbeş bini aşan uzun öykü şiirlerim var.(Mavi Yıldız:örnek kitabım) Senin eserini bu gözle inceledim ,çokta beğendim.edebi dilde teknik bir hata da yok.anlatım ve verilerin de net.şayet başka türe gitmezde aynı yola devam edersen,başarılı bir mesnevi şairi olabilirsiniz.armoni ve melodiye yeterince de önem verirsen (ki buna hazırsın)seni okumaktan daha büyük gurur duyacağım..Sevgim ve selâmlarım seninledir.Çiçek..İzmir. Not:eserlerine numara ve tarih atmayı ihmâl etme..