Sahne
siyah bağlaçlar ile birbirine bağlanan
cümleler çıkıyor ağzımdan.
ve sen bakıyorsun uzaktan
bakıyorsun ama görmüyorsun.
çünkü baktığınla gözlerinin alışık olduğu portre aynı değil.
ve sen adım atıyorsun uzaktan,
kalbimi titreten yere hafif bir basınç uygulayan.
saçların hareketleniyor ayaktan başa kadar olan girişimle.
fakat ulaşamıyorsun gördüğün yere
çünkü adım attıkça sen,
kaçıyor bütün duygular.
korkulu ayak hareketleriyle.
ve sen duruyorsun
arıyorsun görmek istediğini
fakat aradığının görülemeyecek kadar bittiğini
anlamıyorsun.
çünkü yitirilmemiş bir şeyler olduğunu biliyor kalbin.
umut gibi.
ve sen geliyorsun arada bir.
yeni gibi.
hiç olmamış gibi.
hiç gelmemiş gibi daha önce.
ve şimdi gidiyorsun.
dünyamı titreterek.
ve saçlarını götürüyorsun benden.
boğarak beni her teliyle.
ve ellerin.
hiç anlatamadığım.
söyleyemediğim sıcaklığını.
ceplerine koyuyorsun.
son dokunuştan sonra.
sonra atıyorsun son adımını
sığdırıyorsun kısa bir cümleye olmayışının anlamını.
beni düşünen iyi dileklerle.
dönüyorsun arkanı
ve gidiyorsun şimdi...