Sakin
Öyle derinlerde biryerlerde izlerin peşinden
Koşmak istercesine
Uçsuz bucaksız bir yerde yalnız aşk
Sanki hiç dönmeyecekmiş gibi
Eski masalların kırık düşlerinde
Ansızın bittik.
Sancılı esaretlerin eşliğinde
Rüzgara karışan küller misali
Karanlığa çırpınan bir ateş
Neler neler ettin böyle
Anlasaydın ne çok sevdim
Damla damla hayatımdan gittiğini
Sabahlara uyandığım vakitlerde
Gölgelerin bir haber
Sessiz.
Şimdi hangi rüzgar uçuracak kokunu bedeninden bedenime
Çökertilmek böyle mi?
Ellerim kan revan,cam kırıklarının kimsesizliğinde
Bağllanmış yüküm ayrılıklara
Ağır gelir.
Ya ben nasıl vazgeçtim.Senden
Hiçliğe dalıp kayboldukça
Anlamsız bir acı herşeye yabancı
Vuruldukça hükümler başıma.