Saklıdır
Dolanıp durursun bilmem ki nere
Hicranım yaktığın külde saklıdır
Arzuhalim garip öten bülbüle
Baban olan bahçe gülde saklıdır
Yokluğuna eştir gecenin rengi
Hani ya sendin şu gönlümün dengi
Çıkmaz yollarında yaşattın cengi
Ömrüm karanlık bir ilde saklıdır
Sitem değil bu kara bahtımdır
Sensiz bomboş kalan gönül tahtımdır
Duamdır herzaman sevda ahtımdır
Ezanlar şahidim dilde saklıdır
Ah inliyor kalbim nasıl dayana
Savruluyor ömrüm o yan bu yana
Nağmelerim kaldı ahir zamana
Hasretim kırık bir telde saklıdır
Belki bir hızla bu günler geçecek
Ecel şarabında sevda içecek
Filiz'im dünyadan elbet göçecek
El üstünde giden salda saklıdır