Sana Mecburum Ve Sen Yoksun
Ne kadar sevme desen de bana
İhanetin en büyüğünü etsen de bana
Her gece düşlerime girip de yaralarıma tuz bazsan da
Ben sana mecburum SEVDA'm ve sen yoksun
Senelerce o güzel yüzünü göremesem de
Ceylan gözlerinin masumiyeti kor bir teş gibi yüreğimi yaksada
İsmini dahi hatılrmak istemesem de
Ben sana mecburum güzelim ve sen yoksun
Yüreğimde fırtınlar koparsan da
Mahellemizden her geçişde ölümü tadsam da
Ayrıldığın baba evinin balkonuna bakakalsam da
Ben sana mecburum ceylanım ve sen yoksun...
Kimbilir şimdi hangi masada kiminle yemekdesin
Her sabah acaba ayrı kollardamı gözünü açıyorsun
Ağaçlar bahara gözlerini kırparken
Ben sana mecburum bir tanem ve sen yoksun....
Ankaranın soğuk akşamları gecenin ayazına çekerken,
Ay dahi bana darılmış sanki yüzünü çevirirken
Çileli ve sensiz bir geceye adım adım yaklaşırken
Ben sana mecburum cananım ve sen yoksun....
Gözlerimden yaşlar damla damla süzülürken
Yokluğunun ateşi , yüreğimi ısıtırken
Şu ana bu mısraları yazarken ellerim tir tir titrerken
Ben şu an sana mecburum kahpem ve sen yoksun....