Sana Methiyeler Yazmayacağım
ne romanımda,tasvirler olacak
ne de edebi methiyeler sunacağım sana
bu gece döküldü kirpiklerimden çocukluğum
bu yüzden huysuzluğum,bırak ağlayacağım
dehlizlerimdeki çöpleri,yığıntıları
çocukluğumdaki kalıntıları
kuyruğu kopuk uçurtmaları,topaçları
dişleri kırık tarağımı
ucu yanık,sararık fotoğrafları
birde kuru pembe gülüm vardı
hepsini tıktım kara bavula
yükledim vagonlara
ne uğurlamaya
ne caydırmaya gel
bu gönül ızdırap içti seneler evvel
şimdi kusacak ağusunu
ayrılığın demir raylarına
esti başımda bir sevda yeli
savurdu bedenimi,yağmurun seli
hep ay ışığı şahit oldu gözyaşlarıma
anam dizlerini vurmamıştı boşu boşuna
belki vaktim yetmeyecek mutlu olmaya
belki vadem sınırlı
belki kader,güldürmez hiç yüzümü
belki yarınlarımda kahırlı
ama olsun,isterse
vakit dolsun
benim içimde
yeşerecek belki umut çiçeği
aşk üşüyor ellerimde
yüreğim yanardağ
hep örselenmiş
ama aşk'a döllenmiş
kahverengi gözlerim mağma
yana yana gidiyorum,bavulumdaki hatıralarla,acılarla
hep hüzün çiçeğiydim,ovalarda
hep hazandım,sonbaharda
açmama izin vermedin
hep ezildim,yeşil kırlarda
senin aklın fazlaydı benimki sefil
ama artık bende akıllandım,önümden çekil
bu hikaye tasvirsiz
şiirlerim methiyesiz
ben yalnızlığa çoğalıyorum
biraz da sen kal kimsesiz.