Sana Söz
ilk kez yaşadığım bir anlamsızlığın tam ortasındayım
birini anlamak hiç bu kadar zor gelmemişti daha önce
her yaptığını düşünürken soru işaretleri dolduruyor aklımı
ne ? neden ? nasıl ? ....
ilk zamanlar noktalar hatta sevinç ünlemleriyle geçiyordu günlerim
şimdi ise soru işaretleriyle dolu..
bazende üç noktalar..
sonu gelmeyen belirsizliklerinin sonuna sıralıyorum onları
sonu gelmeyen anlamsızlıklarının sonuna..
hakkın var mı peki bu kadar değişmeye ?
yüzün var mı bana söylediğin her şeyin tam tersini yapmaya ?
ilk sözlerinin anlamı neydi o zaman ?
beni kendine bu kadar aşık edip şimdi susmakta neyin nesi
yoksa en büyük amacın mıydı bu ?
güzel sözlerle kendine aşık edip sonradan acı çektirmek
eğer öyleyse başardın tebrik ederim..
şuan tam senin istediğin gibiyim..
gözü yaşlı.. kalbinde acıdan başka bir şey olmayan bir zavallı..
hayata küsmüş umuda düşman paramparça bi halde
zorun neydi kalbimle ?
alıp veremediğin neydi ?
sana inandı bu kalp.. seni sevdi.. sana güvendi..
bu kadar kolay mı susmak ?
hiç mi için acımıyor ? hiç mi o aklının bir köşesine olsun uğramıyorum ?
ama sana söz verdiğin acıyı aynen iade edecem sana
borçlu kalmayı sevmem bilirsin..
en yakın zamanda geri alacaksın bütün acılarını
bense senin yaptığını yapıp susuyor olcam..
sana söz hiç konuşmcam
her şey senin kurallarına uygun olacak..
madde bilmem kaç : acı çektirip susacaksın
madde bilmem kaç : ağlamasını sağlayıp gideceksin arkana bakmadan
ve tüm iç karartıcı maddelerin..
sana söz hiç bir kuralı çiğnemcem
sana söz.. tuttuğum bütün sözler gibi bunu da yerine getircem
en yakın acıda görüşmek üzere..
son mutluluklarını doyasıya yaşa gülemediğin kadar gül bence
çünkü gün gelecek elinde acılar kalacak sadece..
teşekkür ederim 🙂 katılıyorum size bence de önüne bakmalı insan 👍
Acının verdiği nefret ile yazılmış dizeler..
Belki böylesi hayırlı diyerek önüne bakmalı insan.. 👍
Nicelerine..