Sanadır Beddualarım
Kızıl Saçların,
Yüce dağların zirvesinden güne merhaba diyen,
Bir kızıl güneş gibi parlayan,
Yar diyerek boynuma sardığın,
O kızıl saçların varya,
Gelecekte birgün,
Ateşte yanıp küle dönen odunlar,
Bembeyaz dünyayı örten karlar gibi,
Tel tel Kırlara bürünsün.
Yeşil gözlerin,
Senden başkasını görmem diyen,
Bir kartal gibi gözlerimin içinde süzülen,
Dünyanın doyupta,
Bakmaya bile benim doyamadığım,
O hırçın bakışlı yeşil gözlerin varya,
Gelecekte birgün,
Mağara tavanlarında yaşayan,
Gözleri olupta dünyayı göremeyen,
Yarasa gözlerine dönsün gözlerin.
Al dudakların,
Napolyon kirazı gibi kızaran,
Nefesimi hissettiğinde karpuz gibi sulanan,
Kurumuş çatlak dudaklarımı yaşartan,
O al al olmuş dudakların varya,
Gelecekte birgün,
Sonbahar ayazında kalmış,
Yeşil yapraklar gibi,
Sararıp kurusunlar benimkisi gibi.
Yar diyen kalbin,
Herzaman sevgimi verdiğim,
Aşk sözcükleriyle beslediğim,
Gerekirse canımı bile vereceğim,
O yar diyen kalbin varya,
Gelecekte birgün,
Yavrusunu kaybetmiş anaların,
Yavru diye bağrına bastıkları,
Kararmış taşlara dönüşsün.
Uzanan Ellerin,
Dere yamaçlarındn bir bir toplayıp,
Demet demet sana getirdiğim,
Yasemin çiçeklerini ellerimden alıp,
Canım diye belime sarmaladığın ellerin,
Gelecekte birgün,
Susuzluktan çürümüş ağaçların,
Yaprakları dökülmüş dallarına dönsün.
Yalın Ayakların,
Benim için yollarımı adımlayan,
Neredeysem izimi takipleyen,
Uzaklardan beni görünce,
Bir kısrak gibi koşan ayakların,
Gelecekte birgün,
Yolunu şaşırmış aşıklar gibi,
Kızgın çöllerde gezsin,diyar diyar dolaşsın.
Tüm Bedenim,
Kızıl saçlarını tel tel okşadığım,
Yeşil gözlerine doyamadığım,
Kiraz dudaklarını suladığım,
Ellerini nefesimle ısıttığım,
Senin için dağlar taşlar gezdiğim,
Herşeyden önemlisi yar diye,
Senin bedenini sarmalayan bedenim,
İstersn senin yerine yansın,
Çünkü sen bu sözlerimden ne anlarsın,
Sen bir yalancı aşıksın,
Beddualarım boşuna yaradana ulaşmasın.
tebrik ederim.. güzel şiirdii
'' AŞK AĞLATIR DERT SÖYLETİR''
Dertlenen ağlayan şiir... Deminde Kutlarım şair...
Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccademin yününde şefkat; Beni kimsecikler okşamaz madem; Öp beni alnımdan sen öp seccadem!Â
Çaycı, getir, ilaç kokulu çaydan! Dakika düşelim senelik paydan! Zindanda dakika farksızdır aydan. Karıştır çayını zaman erisin; Köpük köpük, duman duman erisin!Â
Sükut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar; Tek nokta seçemez dünyadan nazar. Yerinde mi acep, ölü ve mezar? Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?Â
Ses demir, su demir ve ekmek demir... İstersen demirde muhali kemir. Ne gelir ki elden, kader bu, emir... Garip pencerecik, küçük, daracık; Dünyaya kapalı, Allah'a açık.Â
Dua dua eller karıncalanmış; Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış. Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış... Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu; İplik ki incecik örer boşluğu. N.F.K
üstat yazmış zamanında uzağınızın ahları dökülmüş şiirinize,
ber demet merhem olması dileğimle.
UZUN VE AKICI ŞİİRDİ TEBRİKLER 👍👍👍👍👍