Sancılı Doğum

Bu son bakışında
yürek sancısı ağırlaştı.
Hayat içinde bir başka
hayat başladı.
Seninle olan hayat ve
sensiz olan yaşanacaklar.
Bir doğum haberi bu,
bu son bakışta
böyle sancılanmada
ölümün doğumu bekleniyordu.
Ölüm; sözlerinden yüreğime
yöneliyor, geçişiyordu.
Soğuk bir gri resmedilmişti
en yakın semaya.
Yağmur çiseliyordu ve
ıslanıyordu yanaklar
gerek kalmaksızın yaşlara.
Terki diyar ediyordu zihin
eksensiz bir boyun bükmede
Sadece dönüyordu
başının etrafında.
Bu tavafa aşk deniyordu ve
yönelinen hep gözlerin oluyordu.
Uyku kapıdan giriyordu,
orta sınıf, tenha
bir restoranta.
Kurban belliydi ve gözlerim
idam ediliyordu
boynumda düğümlenen
bakışlarınla...
Vakti gelmişti ve ölüm
bekliyordu doğmaya
göğsüm hazırdı
bitirişinle yarılmaya...
Yürek başladı içten kanamaya.
Parmaklarının ucunda
yaşamım ilerliyordu.
Sevimsiz bir hayal topu gibi
doğacak ölümüm
dolacak avcuna.
İsmi koyulacaktı ve
fısıldanacaktı kulağa.
Tescil edildikten sonra
boş bir kağıda.
"AYRILIK" denecekti
bir aşık ve bir kadın
ürünü olan
ölümün adına...
Kaderinden gem vurulacak
ve kederinden
kundaklanacak yavruya,
Yetim denecek daha
doğumunun ilk anında.
Hayırlısı olsuna gelecek dostlar,
ve giderken ağlıyordu
tüm gök sema.
Elveda denecek ve hoşça
kalması dilenecek
bir kadına...
Aşık;
koynunda ayrılık,
göğsünde kapanmaz,
izsiz bir yarayla,
Duracak vedalaşmaya.
Döşünde ölümü büyütecek
ve besleyecek göğsünde
biriken acılarla.
Bir ayrılık daha doğdu,
yalnızlık dünyasında...

Ali OLĞAR- 16-17/12/2012-