Sapanca da Bir Ben Bir de Sen
saklı bir göldeydim sanki
dibinde
kırılan ışığı
bulandırırken rengini
sarı kahve ve yeşil
sallanır
ince, kıvrak bir gümüş
çırpar gözlerini
göklerden
damağında ekşimsi tadlar
sazlıkların arasından
biçiyorum ekinini
mart güneşi
görmeden
yumurtada ördekler
sessiz
tünemiş üzerimde
şimdi
tatlı bir sıcaklık
hissediyorum
akşam güneşi
yeniden doğuyor
bir devran
açıyor kapısını
içimden
geçiyor bir ömür;
daha bana kaç ömür lazım?
böyle provasız
ve pruvasız mendirekler
dikilir ayaklarıma
kimse görmeden
anlatırsam kaçar büyüsü
belki de kızar
diye diye
solumda
has bahçenin tarlası
sağımda duru çöller
el sallıyor,
sakinliğiyle
kara bir tren
okyanusların üzerinde
pupa yelken
ve ben ortasındayım
ömrümün...
ne ortanın soluyum
ne de sağı...
şimdi diyorum
şimdi
yani
ne demin
ne de az sonra
değil...
bitecek bu rüya
vedalaşmak mı lazım
gülümsemek mi?
kararsızım
hiç görmeden geçmeliydi
bu fasıl
belki de
yolun ortasında
çırılçıplak
ve de yalnızım
bana sorarsan
bir ömrün hasılatı
hayır,
bu olmamalıydı!
aradığım bu değil, bana
ömürler yetmez
velhasıl
05.07.2012
Harikasın sen çılgın çocuk...bundan sonra ben yazmayacağım....sen yazacaksın ben okuyacağım..👍