Şapşal

— Ladies and gentlemen; bu şiir
UNESCO tarafından
henüz reddedilmiştir çünkü çok aşık.—
—
Ben seni
Babil’in asma bahçelerinde bekledim.
Topraktan duygular sarkıyor,
Güller seni soruyor —
“Bu hangi iklimin kalbiyle sulandı?”
Ben de dedim ki:
“Onunkisi...
gözyaşıyla çalışan bir gezegenin gülüdür.”
Senin gülüşün,
İskenderiye Feneri gibi yanıyor kalbimde.
Gemiler yönünü şaşırıyor,
Denizler bile aşkına batıyor.
Ve ben
—
bir sandalın içinde seni düşünürken
ayaklarımı öpmeye gelen yunuslara,
“Yok, o öyle biri değil,” diyorum.
Senin tenin,
Artemis Tapınağı gibi kutsal.
İçine girdim ve çıkamadım.
Tanrılar,
“Sen kim oluyorsun?” diye bağırdı.
Ben de dedim ki:
“Ben, onun çorabını yanlışlıkla ters giyip
tüm evrene meydan okuyan aşığım!”
Çin Seddi’nden aşkı fısıldadım sana:
“Ben senin için
1000 kilometre yürürüm,
ama sen bana bir çay bile demlemezsin,
değil mi?”
Sen sustun.
Ben Çinli oldum.
Bambu kemirdim kalbimin boşluklarında.
Kolezyum’un ortasında seni düşündüm.
Aslanlar bana saldırmadı.
Dedi ki:
“Bu adam zaten senin bakışlarınla
parçalanmış, bizden daha ne istiyorsun
kadın?”
Zeus bile mektup attı:
“Bu kadar aşk, yıldırım bozar.”
Dedim:
“Bırak bozsun, o bana bakınca zaten
tüm elektrik sigortam atıyor.”
Seninle birlikte
Machu Picchu’da öpüşmek istiyorum.
İnka’ların torunları ayakta alkışlasın
diye değil,
sadece o yükseklikte
‘aşkın başımı döndürmesini’ daha çok
seveceğim diye…
Ve bil ki:
Sen olmadan
benim göğsüm
antik Mısır’daki
bir firavunun mezarı gibi.
Sessiz.
Karanlık.
Ama hâlâ içinde
senin adını fısıldayan bir dua var.
Sonuç:
Seni öyle çok seviyorum ki,
bu aşk
ansiklopedilerde yer bulamıyor.
Çünkü senin şapşal gülüşün
—
Dünyanın Sekizinci Harikası.
Ama giriş sadece bir kişinin kalbine açık:
Benim.
Öyleişte
2025odaöyleişte
Yine yazmışsın yazacağını Çokça tebrikler 👏🏻👏🏻
Harika.😊❤️