Sarı Halka
hâlâ saklıyorum gidişini
hâlâ bıraktığın acılarla tükeniyor yüreğim
hâlâ saklıyorum gidişini gözlerimde...
ağlıyorum!
ağlıyorsun!
sonra, kafanı vuruyorsun duvarlara...
hayatımızı birleştirmek adına,
parmağıma taktığın saklı gizli aldığımız
artık kuyumcu terazisinden başka hiçbir değeri kalmayan
sarı halkayı sıkıyorsun avucunda...
ağlıyorsun!
ağlıyorum!
belki de gitmek istemiyorsun
ama artık gitmen gerekiyor...
bir başkası olmayacak diyorsun,
senden başka...
hani ilk beni sevdiğini söylediğinde
hiç kimsenin
beni senden ayıramayacağı yalanın gibi...
tüm saflığımla buna da inanıyorum tabi...
ağlıyoruz!
sadece ağlıyoruz!
sen gittiğine ben gidişine
aşkı bitirişini kutluyoruz gözyaşlarımızla...
ne kadar ıslansa da yanaklarımız
hep saklı kalacak günahlarımız
hangi gerçeği silmiş ki gözyaşlarımız
ağladıklarımız!
ağlayacaklarımız!
hâlâ söylediğin yalanlara inanıyor yüreğim
hâlâ yollarına bakıyor gözlerim
sen sözünde durmadığın halde
artık;
yalnız ağlıyorum!
(YORGUN EYLÜL DÜŞLERİ)