Sartık Kalem

beni bensiz bıraktığın günün sabahındaydı
solundaki melek kadını çiz dedi
şüphesiz yabancı değildi bana
aslında çizendi
çizdi 'adam' oldu
kimse darılmasın bana
kalem artık bende özgürüm
-sartık kalem -
kendimi doya doya çizeceğim

Tanrı düzeltmeleri en son saçlarda yapar
kadınlar ederi iyi bilir
dünya hali tel tel dertler bağlanır
darmadağın volkan kızılı saçlarım
kibrit yansa ığıl ığıl kendimce
yaksak da geçsek kaderi
kirli sayfalar kapansa ardınca
git demesi de ne zor
kapıdan giren buz gibi
ayrılık rüzgarı ise

poşetlendikçe kafaları
kadınların dudakları küçülür
endişeler büyür
kaldırmayan örtülen örtüleri
masaya ömrünü dizdim
bardağa boşalttım endişelerimi
almadı
düzelttim kırışığını ağırlaştı masa
ayrılığa en çok ayrılanlar ağlar
ağlarsa da gerisi yalan ağlar

yüzümde suallerin listesi
hiçbir şeyi cevaplamadım
ve bütün cevapları cebinde unutuldu bir valizin
ki zaten o adam hiç gelmedi
kaç adamı boğar ki tükürüğüm
kaç defa kırılır
bereketli parçacık olurda
kursağımdan akar da doyurur

kabuk tutmuş bir aşk yarası

hani huzur
tanımadığımız cennetlerde

kusur
her gün hepimizin yaptığında
demek ki bende insanım


serçe ayağı dokunuşları gibi
kaybolma ile olma arası
göğsümün kafesini yırtan bir yıldız sen
sanma ki bir tek kalpler kırılır avuçlarımda
ve ben
kaç ayrılığın sonrasında kendini
beyaz sayfalarda tekrar temize çeken

23 Eylül 2012 139 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar