Savaş Ve Barış

1
Dört yanımızda
Bahar bahçe bir iklime
Hep en yakınken ibre
Çıkıveriyor Pandora'nın kutusundan
Haç'lı
Hilal'li
Mızrak ve ilmihal'li
Kapkara giysili bir "hobbit" ve kurşun askerleri
Mevsimleri paslandırıp
Kan gülleri ekiyorlar yüreğimizin orta yerine
On değil
Yüzlerce yıllık
Kötü ve kanserli
İllet bir tohumdur bu ektikleri
Hasadını kanla biçtikleri
Aldanma sakın aldanmayasın heval
Gelincik tarlası değil
Ülkemi boyadıkları ah kırmızı
Vah kırmızı
Bu kandır bu
Çocuk tebessümünü
Umutlarını
Ve kuş cıvıltılarını
Ani ve acı bir çığlığa dönüştüren
Bir hain mermi bir şarapnel
Ve
Keskin bir yeşil elma kokusu tadında
Davetsiz ve pervasız
Gelip oturuyor hep ölüm
Barışın ve kardeşliğin şahdamarına
Be gülüm.

2
Hırs'ın
Ve açgözlülüğün
Saltanatın sara'sının ve aymazlığının
Ve bolca petrolün
Dinlerin ve tanrılarının el yordamıyla
Oluk oluk kanla sıvıyorlar
Can çekişen insanlığın mezarını
Lakin
Gömmeye gücünüz yetmeyecek diyoruz
Silkinip atıyoruz üstümüzdeki
Halkları aptallaştıran ölü toprağını
Haykırıyoruz gür bir sesle
Binlerce
Çatal bir yürekle
"İnsanlık Onuru Galip Gelecek!"
Haykırıyoruz bak
Haykıracağız
Savaş ve ölüm mevsimine inat
Her bir karışını kanımızla suladığınız
Toprağımızı ve vatanımızı
Ve sütten ak emeğimizi koruyarak
Yaratmaya çalıştığınız kaosu
Ve sefil korkuyu
Bu
Eli öpülesi analarımız kızlarımız
Taptaze ve korkunç bir sabırla
İlmek ilmek
Adım adım
Ve her an yükselen bir dirençle
Örüyorlar umudu ve barışı
Bebeğine patik örer gibi
Halk olmanın şanıyla
Ve yedi renkten oluşan gökkuşağıyla
Ve Ağustos yağmurlarının serinliğiyle
Ve yıkıyorlar bir çırpıda ve çarçabuk
Evlatlarının kanını ve gözyaşlarını
Dışardaki zehirli köklerinize
7/24 yaydığınız kara propağandanıza
Ölüm saçan
Uçak top ve tüfeklerinize rağmen
Hayatı üreten güçleriyle
Koşulsuz sevgileriyle ve o ana yüreğiyle
Bir saniye bile unutmadan acısını evlatlarının
Bedenini siper ederek en önde kara zalime
Her ırkın
Ve yüreğin acısını
Kendi acısı belleyerek
Kan-barut
Toz-duman
Emperyalist bir savaşın ortasında ve
Kalleşçe patlayan bombaların arasında
Tecavüz-İşkence
Köle pazarında satılmak
Ki
Bunların yanında hafif kalırken
Bir de
Diri diri yakılmak
Yani
Ölüm ve kalım
Kara sakallı
Kara giysili ve kara vicdanlı
Kapkara ruhlarıyla
Kara kukla
Kara softaların iki dudak arasında

3
Her şeyin bir sonu varsa
Elbet susacak
Ve bu kez toprağa gömmeyeceğiz
Evrimleşen bilincimizde
Ve yüreklerimizin potasında eritip
Dev bir - anıt heykel-e dönüştüreceğiz
Dünyanın
Ölüm kusan tüm kanlı silahlarını
Son savaş gemisini de
Dönüştürerek bir balıkçı taka'sına
Engin maviliklerde "rast gele"ye çıkacağız
Sizlerin
Linç edip edip
Yok etmeye çalıştığınız -barış-
Ve ırzına geçtiğiniz insanlık onuru
Hesap soracak sizden yakındır
Doğan her yeni gün
Her sabah gibi
Güneş
Umutla doğacak yeniden
Yaralarımızı sabırla saracak zaman
Analar kalan evlatlarını
İşçiler gasp edilen alın terini
Çocuklar oyuncaklarını
Ve nasırlıelleriyle babalar
-Yarın- endişesi olmadan
Çocuklarının ihtiyaçlarına yetişebilmenin
Dayanılmaz hafifliğini ve onurunu
Gözlerinde ışıltılı bir kaç damla yaş
Ve bin yıllık hasretle kucaklayacak
Benim ülkeme de gelecek hürriyet
Gelecek elbet
Gelecek
Hayat İşte o zaman bayram olacak
Savaşlar ve sömürüler
Eski tarih kitaplarında bir acı hatıra gibi
Gelecek kuşaklara
-İbretlik bir ders- olarak yazılacak
Acılar da bitecek elbet
Dünyada yalnız ve yalnız
Barış ve sevgi kalacak...

12/14:08:2015

16 Ağustos 2015 333 şiiri var.
Yorumlar