Sayfa Dokuz
Kalbime Hayat Kaçmış Sokaklar Söyledi ;
Bak dostum sana takılmayacağım bu akşam
Biraz yorgunum
Kalbime hayat kaçmış
Sokaklar söyledi
Adımlarımda yırtık ayakkabılarımla arşınladığım 
Kırgın çocukluğumu görüyorum 
Anlamışsındır 
Başımı gökyüzüne kaldıracak bir masal yok bende
Şu üstteki cümlede gizlediğim ben 
Sana ne kadar tanıdık diye sormayacağım 
Bu yüzden sonuna bir ben ekledim o cümlenin 
Hani şiir gibi olsun dedim 
Biraz gizemi bozulsun gerçeğin 
Hani lirik şizofreni sokak lambalarında aydınlanan 
Sahte karanlıklar gibi
Sana alınmıyorum bu akşam 
Matrak bir tebessümsün bende 
Biraz yorgunum 
Anlarsın işte ekmek kavgası 
O sabah ayazında 
Fırınlardan yeni çıkan ekmek kokusuna aşığım ben biraz
Kelimenin kıvırmadan ruhtan çıkanına aşık olduğum gibi
Oyunsuz yani
Kimi zaman basit ama içten 
Ama gerçek 
Günahkârda olsa masum 
Yani dil ısırtan türden şiirlere biraz
Dağların arkasından doğan bir sabah güneşi misali
Yalnızda olsa umutlu
Benim gibi biraz işte 
Sessiz, kendi halinde sana biraz yabancı
Bak dostum sen biraz unut beni 
Dört duvar arasında olanlar bırak bu şiirde kalsın
Hüzünlü her yolculuğa yalnız çıkarım ben
Acı için çok kolay adam satarım 
Yeter ki yükünü ben çekeyim bir hamal gibi 
Üstelikte ücretsiz
Sen biraz gül şimdi
Biraz gül diye işte
Damsız yıkılmıyor insanın başına hayat
O asansörsüz merdivenlerde nefes nefese kalıyorsun
Yine de vazgeçmiyorsun nikotin ve şaraptan 
İşte şiirde benim için böyle
İçtikçe 
İçime çektikçe üzülüyorum
Yine de vazgeçemiyorum 
Gözyaşlarının o iç titreten iştahından 
Tüm iştahsızlığımla bu hiçliğe yalnız koşuyorum
Bu yüzden beni es geç 
Yada ez işte 
Bir şair bir şairi ne kadar ezecekse o kadar 
Sana söz, sevinmeyeceğim bu defa 
Üzülmeyeceğimde 
Biraz çocukluğuna
Biraz şairliğine vereceğim 
?
Sanatın içinde çıplaklıkta vardı değil mi?
Sahi sen hiç soyundun mu bir çöplükte?
Cinsiyetsiz cinayetlerden uzak 
Bir ressamın fırçasına renk 
Yağlı boya tablosunda gerçeğe denk, düştün mü?
Milyonlarca kokunun arasında 
Kan deryasında 
Yara bere içinde inandığın bir dudakla 
Aşk diye öpüştün mü?
Sahi dostum, sen kendi ölüne kaç kez koştun?



Derin iç serzeniş...
Böyle anlatım tarzlarını beğenerek okuyorum üstelik sade...
Gönlünüze sağlık..