Şeftali Çiçeği

Teninde pembe şeftali çiçekleri dans edermiş sanki
Toprağın doğurgan dumanlarını bastıran kokuların
Sarhoş eder bütün benliğimi
Belli belirsiz vucut bulurmuş güzelliğin güneşin doğmasına inat
Ah ederek konmak'mış bir kelebek ağırlığında usulca
Yokluğum,varlığım şu evrende koca bir muammaysa
Seni unutmayı düşünmek bile
Cennetten kovulmaktan daha da vahim
Can yaratmak kadar imkansız
Benim aşkım şeftali çiçeğim
Kesik,kesik akardı kanım
Gidişlerin mermi olup canıma ekildiğinde
Her cephede sana üşürken,isyanlarım yankılanır işkenceden beter
Gözlerinle ayrılık bulutları çizip kaderimin dümenine
Ardı ardına süzülürmüşsün bambaşka hülyaların iklimine
Zaman sarmaşığını kökünden bağlamışsın bir meçhule
Bakarken ben dikenli keseciklerin masum çeyreğinde
Üzerime serpilen çiğ tanelerini toplamışım
Kolye yapmak için senin cennet parçası tenine
Düğün çiçekleri büyürdü bir gün elbet
Vuslat gecemizdir belki ölmeden şeftali çiçeği
Nasılda aşkların her renkten öperdi hemen her dokunuşunla
Yoksun şimdilerde kanat çırparak göçen her kuş gibi
Yağmur'da yağmasın istemem gözyaşlarım kafi
Her gün ölürken sen diyerek kendi zehrimde
Cehennem diyorlarmış eski çiçekler bir hikayede
Belki yanmışım senin alevlerinin cömertliğinde
Dökülsün gayri çiçeklerin yüreğimin cenazesine
Bir daha hangi vakit açarsın ki şeftali çiçeğim

27 Mart 2013 111 şiiri var.
Yorumlar