Şelale

Her rüyada sana başlardım masal tadında,
gözlerimi kapar kapamaz bir varmış bir yok muşun
hemen yanı başında ve ilk kelimede,
daha başlardın anlatılmaya.



Her rüyada sana koşardı ayaklarım,
hani; saati kurup ta uyanamazda insan, telaşlanır.
tıpkı ben...
sanki kurulmuş bir saat gibi iki dudağının arasında.

Çalması gecikmiş gibi telaşlı.



Her rüyada sana bakardım en sevdiğim.
deniz manzarasında martıların dansını izlerken,
sanki, deniz o kadar güzel ki o manzarada,
martılar olmasa da güzel gözükecekmiş gibi.



ve her yağmur yağdığında barıştığını düşünürdüm küskün aşıkların,
nedendir bilmiyorum,
belki, bir yağmur öncesi kaybetmiştim seni,
sanki yağmurun şakasıymış, yağınca dönecekmişsin gibi.



Her rüyada sana akardım,
sanki şelaleyim de o kadar yüksekten
kendimi sana bırakırdım korkusuzca,
sana kavuşmak yolumun son noktasıydı...



Ben her sen sandığımda ayrılıkları tattım,
bir tek rüyalar hariç, onlar benimdi çünkü
seni rüyamda da kaybetmeye dayanamazdım
Eğer kaybetseydim...



Her kabusta, sensizliği görürdüm
ölümü düşünürdüm sanki
sakın beni terk etme rüyalarımda,

Bir gün ayrılırsak bir yağmur öncesi
yağmur yağdığında dön bana
çünkü ben o şelaleyim sen yoksan
Ben kendimi sana, korkusuzca bırakamam bir daha ...