Seminer
seminer rüzgarı ile her sabah
her sabah kavuştuğun salonlar
salonlarda tanış yüzler
yüzlerinde gülümsemeler
gülümsemeler çokça öğretmenler
öğretmen dostlarında sevinçler
sevinçler dolusu İstanbul farkı
farkı deniz,yosun kokusu
kokusu ıhlamur ağaçların
ağaçların dalgın halleri
halleri hiç değişmeyen sevdiklerin
sevdiklerin gözlerinde unutmadığın
unutmadığın anılarla konuştuklarınız
konuştuklarınız taşınmaz güzellikler
güzellikler buluşması bu
bu bir rüya olmalı dört yanı çiçek
çiçek gibi açan sözler
sözler uykusuzluk kadar uzunca
uzunca sayfalarca anılar
anılar vitrin camlarından farksız
farksız uçurumlardan hüzünler
hüzünler tılsımlı sözcükler
sözcükler usandırıyor
usandırıyor kapalı salon seminer
seminer daha kaç gün
gün geçtikçe ofset baskı kadar iyi
iyi geliyor yıllar sonra
sonra çabuk geçiyor zaman
zaman iyi insanı aratıyor
aratıyor adresini unuttuklarım
unuttuklarım çıkmaz bir sokağa benziyor
benziyor yaşlı bir adama konuşmacı
konuşmacı bitirse de gitsek
gitsek bir daha dönmesek
dönmesek gün boyu sabahı etsek
etsekte bir etmesek te yarın aynı
aynı denize yelken açacağız
açacağız kalemlerimizi
kalemlerimiz mutlu bir kedi
kedi güldürdü bizi
bizi kıskananlar kör
kör bir ceset
ceset ki müjdesi olmayan
olmayan bir insan....
16.06.2015/çengelköy