Sen Gittin
mayıs salıncağı kurulur
eylül'ün kuru döşüne
çocuk hengamelerini arar gözlerinin elâsı
yok öyle değil artık o sokak arası
o tahta oyuncaklar
o masallar
bitti kahvenin kırk yıllık baharı
falları
telvenin göz içine bakan yalanı
avuç ayalarında kapandı hayatın kadem çizgisi
köşe bakkalın demirden kepengi gibi
öğlenin göbeğine belâlı bir akşam bindi
arşeler indi şarkılar bitti
bakır sakallı dilencide gitti
bir musalla kaldı avluda
bir de gül suyunun boş şişesi
savruldu gecenin efkarı
lodos yemiş kolyoz misali
asıldı bir boşluğa idam hükmünde çiroz ipi
sen gittin
şehir gitti
on kırk beş sirenleri inletti küpeşteleri ...
'' topla şimdi yosunları o denizi göçmüş şehirde
yeşile boyansın tırnakların ''
bitti kahvenin kırk yıllık baharı falları telvenin göz içine bakan yalanı😙👍
her eser ustanın kaleminden farklı yazılıyor okunası değer de bir şiir kaleminin izi silinmesin üstat...😙👍
Şehir ne de anlamsız, sokaklar caddeler, evler ağaçlar yok ki sevgili O olmadan anlamı yok ne şehrin ne de yaşananların...😅😅😅