Sen Ki
bülbülün çığlığı güle
yağmurun sevdası çatlamış toprağa
bebenin ağıtı anasının kekik kokan göğsüne
baykuşun gece türküsü azraile
gözlerim kızıl ufukta
gündönümü
bu kızıllık karanlığamı yoksa aydınlığamı gebe
eşkiya yüreğimin namlusundan çıkan kelimeler
hangi maşuğa kısmet
ayrılık nerde başlar
yarin koynundamı
yoksa yarin sigara dumanında uçup giden siluetinin yokluğundamı
sevda nerede başlar
ayrılık nerede
yokluğunun kaçıncı gecesi bilmiyorum
sadece yaşıyorum
özlemle beklenen bir sevda gibi sonsuzca yaşıyorum
bedenimdeki her hücrenin senden arınması için döktüğüm gözyaşlarım
kokunu unutmak için uzun uzun soluk alıp vermelerim
senin yanında bulduğumu sandığım sahte cenneti
sigaramın korunda yakıyorum
saat sabahın beşi gözlerim yanıyor
aklımda senden kalan son kırıntılar
ağlamıyorum...
sabah ezanında dilimdeki düşüncelerimdeki isyana inat
ruhum etten kemikten kafesinden firar edip
gözlerimin önünde secdeye varıyor
Allahu Ekber
Allahu Ekber
Aşık ı seyrediyorum
Maşuk un sözlerinde yanışını izliyorum
Alevlerin onu sardıkça onun secdeye biraz daha şevkle varışını
seni düşünüyorum...
maşuk a varmak için önce aşık olanı bulmalısın
aşığı anlamak için onun dilini anlamalısın
nice yitik sevdalardan geçtim
adlarını bile hatırlamadığım insanların coğrafyasından
hepsi sana gelişimin hazırlığıydı
bilemezdim zamanın böyle ağır işlediğini
sana vardığımda senden geçeceğimi bilemezdim
senin gül yüzünde cemalinin sırrında gizli olanı bilemezdim
bilseydim ahh bir bilebilseydim
sanada anlatırdım, yitip gitmene müsade etmezdim
senden geçip sana varmak
saat gecenin beşi
ruhum secdede
sen benden kilometrelerce uzakta
ben senin kafesinde
ruhum rukuda
Eyy aşık kişinin dilinin anahtarı
Eyy Maşuk un dünya üstündeki yansıması
kaldır gözlerindeki ömür denen perdeyi uzan sonsuzluğa
alevlerin korkusundan uzakta sonsuzlukta buluş benimle
sen ki ruhumun ateşinin harısın
senki bedenim bu ateşe kalkanısın
sen ki fikrimin en derin düşüncelerinin açılışı
Sen ki Allah' a uzanan dualaramın kaynağı
Elif'in sırrı Kur-an ın nuru
Uzat elini