Sen Ve Ben
Ah sen ve ben, ne kadar yakın ne kadar uzağız.
Bir cümle kadar sıla, bir nefret kadar hicranız.
Ahit ve emin kadar bağlı, haram kadar uzağız.
Kader çizgisi ipekten iplik,
Ne zaman kopar, ne zaman bağlanır; ancak yazan bilir.
Farklarımız farksızlığımızla çelişirken,
Adına aşk denilen kural tanımazın,
Güçlü büyüsüne mantığımız dur diyemez.
Direnmek ve direnerek bitmek sonumda olsa,
İçimde taşıdığım bu aşk, sonsuzluğa bir seda bırakacaktır.
Biliyorum ki yazdıklarımı anlamayacaksın.
Olsun, belki farkımızda budur.
Ben, aşk denen duygu patlamasının seline kapılıp,
Kalbin sonsuzluğunda kulaç atarken,
Sen dar kalıplar içerisinde kurduğun,
Emin, macera' sız ve heyecansız hayatın da debelenmektesin.
Korkuların toprağa ayrılık tohumları attı.
Aşk cesurların harcı, ben seni sevecek kadar cesurum.
Seni imkânsızlıklarda bulacak kadar kâşifim.
Sen ise beni yaşamaktan,
Zor zamanları acıyla harmanlamaktan korktun.
Şimdi kim cesur, kim korkaktan öte,
Ben aşkı yazıyorum, sende okuyorsun.
Ancak ben halen daha seninleyim.
Sen ise, umutlarını ve kalbini,
Mantık ve gelecek kaygısına kurban vermiş,
Hayallerini öldürmüş bir halde, benden yoksunsun.
Adına kader de, hata de ne dersen de,
Ben ete kemiğe bürünmüş aşktan çark etsem de,
Senin manandan ve aşkından çark etmedim.
Sen yoksun, ben senin hayaline ve anılarına sahibim.