Sen Yağmur Ormanı Olursan Annem
garipliğin ötesinde 
dahası 
Mayıstan beri her anım alagün
yine kurşuna dizilmiş gibiyim 
endişem  bu ateşli sayrılığın 
demir pençeli perdemi delip geçmesi 
gün yüzümün mavisine dokunulması
anamın yüzyıllık çehresinin eğilişini görmek 
ya su menekşelerinin zamanın içinde solması
öldürür bu katran karası  Temmuz  günleri
ölüme kan kusan diriliğim
.
.
.
(Her kim katil ise)
toprak
yurt
yuva hikaye
mukaddes dediğin ne
ki Azrail sanırsın alçak benliğini
dalkavukça nefesle 
nereye kadar söyle
çok mu zor omurgalı duruş
kutsal minberlerden yükselen duaya 
ister inan
ister inanma
kitaptar da ölüm ecelsiz mi yazar 
vicdan varoluşla oluşmaz mı
''ne olursan ol'' dememiş mi Mevlana
iğrenç zanlı
sesi iyi dinle
''çocuklar küçük kurşunla mı ölüyor anne ?''
üzgünüm evlat
plastik yürekliler 
su mermileriyle bile öldürür
cesareti haince namlunun ucunda 
sinsice tüner günaşırı tazelenen ömürlere
bir dalgınlığa dal hele 
güneşi bile kurşun manyağı eder
ama sen 
sen yağmur ormanı olursan annem
ne olur olduğun gibi ol...
çok engebeli hayat 
kayalardan akan incir suyu
dalgalarla boğuşan gemi olmadın mı
hele hele alnındaki ışığın söndü mü
şeytanı gör mavimsitırak
kastım kana susamış hain
toprağın katmanında engerek
veba kalbinin köküne çökmüşcesine
it uyur
kuş uyur da
mertlik aranmaz kahpe soyunda 
mayınlar patlar gölge oyunlarında 
ama bilemezsin
''pişkin'' dedim
aktımı  Kevser ırmağı sanırsın da 
doksan dokuz yara deşer
evlerin demir perdeleri çekilse dahi 
neye yarar
zaman öyle sancılı işler 
ki o vakit ev içlerinde 
varına 
yoğuna 
ah rüzgarları eser  
eser de 
akıbetin olur gaflet uykusu
süngünün sağı solu yok
çocuk olsan da bilmeli
her cellat yaratanı sevdiğini söyler 
başkası için Allah seviliyorsa
insan ekmek ve su kadar kendine dönmeli
annemin dediği
sakın bozguna uğratma ince fikrini
zamanın affetmediğini bil
çünkü kurşun ağırlığıdır 
insanın kendine ihaneti
Sakın ha  annem
onun  ruhunu kaybettiği kesin
çılgınlığın ötesinde 
kan emiciliği
geriye doğru gittikçe
yarasadan beter
bastıramadığı hayvanlığı
geleceğinin ürpertisi 
gözlerinden belli
hainlik korkusu
besbelli sıkıntılı şuuru 
ve  doğal olan her şeyi yitirip
özünü fazlasıyla kaybettiği
artık kaçınılmaz suçu
öyle bir suçluluk 
tanrının armağanlarından mahrumiyeti kesin
omurgasız 
bu yüzden  çıkamıyor deliğinden
yoksa o da hissediyor 
üzerinde insanlığın muazzam okları
tükenmez kan emiciliğinin ihtirası
ona göre saldırganlığının önüne
ilah bile geçemez 
şiddetin cazibesini bir kere tattı mı
ruh çekilir
eminim
kendi başını yer her cani  
garipliğin ötesi şu günler
küçük kurşunlardan korkma annem












şiir haketiği yerde
kutlarım
sağlıkla kalın
Güne düşen şiirin kalemini kutluyorum.
Sanat sanat için mi, toplum için mi?
Hadi umursama bakalım hayatı! İnsansan çok zor. Dilinize, yüreğinize sağlık. Tebrik ederim. Yerine yakışan şiiri ve şairini.
Sevgilerimle.
Merhaba,
değerli yorumlarınıza, şiirimi güne taşıyan emeğe sonsuz saygı ve sevgimle çok teşekkür ederim.
kurşun, çocuk, anne
ne ağır yük,
belkide hep annelerdir aslında vurulan
ve hep annelerden beklenir yağmur ormanı olması,
herzaman mükemmel eserler dökülür bu sayfaya,
ama bugün bir başkaydı yıkım gücü,
günün şiirinin ve şairine can-ı gönülden tebriklerimi sunuyorum.