Sen Yokken / Aşk
kimse yoktu
sen vardın
geceyi emziren bir karanlık vardı
omzumda bir anının ağırlığı kadardı herşey aslında yalnızlık gibi
biraz mat biraz salt biraz malt halde
bir bir yüreğimde devrilir arzudaydı
kimse yoktu
sen vardın
pespaye özlem vardı içimi kuşatan
sonra bir ikibinonbir yazının seninde
yüreğim fütursuzca dönük kaldı
aşk ne garip şeydi seni tanımlarken
sende takılı kaldım farkımda mı zaman
kimse yoktu
sen vardın
ölü toprağa serpilirken
imgeler mezarına gömüldü şiirlerim
ve bu yaşımda yasıma teslim oldu ümitlerim / düşlerim / her şeyim...
yağarken gözlerin en derin yerinden
kimse yoktu
sen vardın
koynumda yatan en ızdırap
hiddetin şiddetini yaşatıyordu yüreğime
kan revan kâbusların gölgesinde
biraz daha çürüyordu yarım gençliğim
susu'yordum artık / tüm dil'sizliğim ile.
kimse yoktu
sen vardın
zümrüt yeşili gözlerimden
burnunun dikine akarken hırçın yaşlarım
(d)üşü-yordu ölüme yüzen benliğim
her gün biraz da senden verirken ö'dün
her yarın biraz daha yorgundu her yanım.
kimse yoktu
sen yoktun
aşkın t'adı leyla olmaktan çok uzaktı oysa
bundandır kavuşamayışın i'zâfiyeti...
ve bu yüzden
hebâ oldu aldığım her nefes
belki de bu yüzden yenik düştüm nefse