Sen Yoktun Üşürken Bu Şehir

Kuşluk kuşağına sarılınca ayaz
Duraklatır zamanı yokluğun
Çizgi ile nokta arasında kalır
Düşüncemin gölgesi
Saklanır sineme gökyüzü
Yalnızlığına sırdaş olur
Alabildiğince beyaz kalmak için kar tanesi

Düşsen de kar tanesi gökyaşısın işte
Sarmak için güneşlere ararım seni
Ararım
Ay ışığı düşmüş yıldızlarda
Ararım eserken sevda rüzgarlarlarında
Ararım seni
Gözlerimi düşürdüğüm düş gecelerde

Uçar mı hiç uçar mı sevinçle
Al kan düşmüş yanak dağlarına
Uçar mı hiç uçar mı
Sürgün sevda kuşları dalları kırık ağaçlardan

Vazgeç artık
Vazgeç gönlüm
Dökme yeter
Sözlerin kırılgan yaşlarını dökme
Dökme saçlarının siyahını
Bilirim
Bitişlerin soluğunda olursa başlangıçları
Bilirim akrep önünde giden erken ölümleri
Hiçliklerin suskun hıçkırıklarını
Bilirim

Susun aşk alazı düşmüş şarkılar
Durun elem veren ayrılıklar
Üfle neyzen üfle, acımı anlatan neyini
Titresin yürekleri buğulu sesler
Anlatsın bana ait renkleri
Beni sana anlatsın!

Sen yoktun üşürken bu şehir
Yoktun gözlerim ararken
Dökülürken güneş cebinden yıldızlar
Sen yoktun gecenin siyahında
Sen yoktun
Kar kırtısına tutulmuş düşlerim parçalanırken
Sen yoktun

Nerede haydi söyle
Nerede gözlerime düşen karları eritecek bakışların?
Nerede alıcısını bekleyen gözlerim?
Neredesin tekmeliyor ruhumu sokakların soğuk yalnızlığı
Sürüklüyor çoşkun sulara
Boğazımı umutsuzluğun pençeleri


Toprak kabul eder mi gözyaşım düşmüş yüreğimi
Nice mavilikler soldu yaprağın yeşil avuçlarında
Yatırırsa bedenimi sonbahara eylül gözlerin
Kalsın kefen biçilmemiş üç mısram mezar taşıma

Geç kalmışlığın saatleri kurulmaz geçmişe
Saç teline düşünce kırağı,
Sarılacaksın hasrete
Koştukça uzaklaşacak ayakların
Gözlerine yıkılacak bakışlarımı yutan duvarlar
Şarkıların hüzünlü kırıklığında arıyacaksın beni
Köşe başların kapıları tek tek kapanacak yüzüne
Üşüyünce bu şehir,üşütecek bacaklarını gezdiğim sokaklar

Hayalime dem tutar gibi girme
Girme gittiğinden beri kayıp bu şehir
Girme artık uykularımı bölen düşlere
Girme artık gıptayla seyrediyor gönlüm
Çaresizliğim çaresini bırakırcasına
Gönlüm dalgaların kıyıya dokunuşunda
Yazdı seni damlalar, bul adını
Bulut buğusuna bıraktım bakışımı
Suları yüzerek giden gökyüzüne serdim aşkımı

Nurten Tarım

28 Şubat 2009 222 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • Hayalime dem tutar gibi girme Girme gittiğinden beri kayıp bu şehir Girme artık uykularımı bölen düşlere Girme artık gıptayla seyrediyor gönlüm Çaresizliğim çaresini bırakırcasına Gönlüm dalgaların kıyıya dokunuşunda Yazdı seni damlalar, bul adını Bulut buğusuna bıraktım bakışımı Suları yüzerek giden gökyüzüne serdim aşkımı

    bu geç saatte duygularıma hitap eden bir şiir okudum tebrikler👍👍

  • 15 yıl önce

    Geç kalmışlığın saatleri kurulmaz geçmişe Saç teline düşünce kırağı, Sarılacaksın hasrete Koştukça uzaklaşacak ayakların Gözlerine yıkılacak bakışlarımı yutan duvarlar Şarkıların hüzünlü kırıklığında arıyacaksın beni Köşe başların kapıları tek tek kapanacak yüzüne Üşüyünce bu şehir,üşütecek bacaklarını gezdiğim sokaklar

    geceme bomba oldun ablammmmmmmmm...harikasın👍👍👍👍👍👍👍👍👍