Seneler Kısa
Günler uzun
Seneler kısa
Vurma boşuna
Başını taşa
Boş verme hayata
Sorumluluğunu
Bil yaşa
Bu güne geldin
Kovaladın da
Ne oldu?
Kaçmak
O ayrı tasa
Çoktan alıştın
Hayatın anlatılmaz
Sorulu tadına
Sitem etme
Ne kendinin
Ne başkalarının
Adına...
Vicdanına koy elini
Rahatsa
Gülümse
Ve umutla sevgiyle yaşa
Var mı? Ötesi
Bilen varsa söylesin
Geçmişin yanlışlarını
Silen varsa sözlesin
Yaşadık mı?
Yaşayabilecek miyiz?
Üç gün beş gün
Herneyse
Her şey yalan diyen
Varsa söylesin...
Bütün soylu hesaplaşmaların cılız ışıkları altında sürgüsünden ayrılınca tetik bir gölge sokulur dünlerimizin kapısından. Uzun bir yalnızlıktır yeşil düşlerimizin dökülümlerini didiklemek, yağmurdan önce susan bir kentin soluğunu dinlemek.... Tebriklerimle...