Senin Adın Gurbet
Bir yaram var derin adı bilinmez
Seneler geçsede acısı dinmez
Ağır kurşun gibi yolu tükenmez
Senin adın gurbet bitecek elbet
Çalışmak gerekmiş yaşamak için
Yıkın yuvanızı gurbet'e göçün
Düşün bir umudun peşine koşun
Senin adın gurbet bitecek elbet
Zor günler yaşatır sorunlarından
Çileler çektirir en ağırından
Analar ayırır Oğullarından
Senin adın gurbet bitecek elbet
Gözden ırak olan gönül süzülür
Bir can, bir de canan üzülür
Acıtır yarası destan dizilir
Senin adın gurbet bitecek elbet.
Tam otuz yıl çektim yetmeyecekmi
Bu zalım gurbet bitmeyecekmi
Bir çeken bir daha çekmeyecekmi
Senin adın gurbet bitecek elbet.
Yaş onbeş gibiydi Sıladan çıktım
Bir umudum vardı onuda yıktım
Ben bu hasretten inanki bıktım
Senin adın gurbet bitecek elbet
Hasret rüzgarları orada eser
Yüreğin sızısı beden'e küser
Olur ya dönerde kurbanlar keser
Senin adın gurbet bitecek elbet.
Bu yara adamı alıp götürür
Yüreğin sancısı yiyip bitirir
Nasip neyse onu katıp getirir
Senin adın gurbet bitecek elbet
Hele birde yarin varsa sılada
Bedenin çalışır aklın orada
Günün geçmez başın türlü belada
Senin adın gurbet bitecek elbet
Umut bu İnsanı kapıp götürür
Geleceğim derde uzun oturur
Mektup gelir 'yar'dan yüzkez okunur
Senin adın gurbet bitecek elbet
Hasret türküleri sen de yazılır
Ağırdır yarası tende kazılır
Umutlar biter de candan bezilir
Senin adın gurbet bitecek elbet
Diyorlarki yeter biraz gül gayrı
Bilmiyorlar gül'ü dalından ayrı
Yokmuş çekmeyenin çekene hayrı
Senin adın gurbet bitecek elbet
Orada insanlar gözlerin açar
Bir selam verirsin bin ışık saçar
Yapacak ne kaldı olmuşuz Naçar
Onun Adı gurbet bitecek elbet