Senseledim
Sözlerimin kırık aynasında güzellikler...
Gözlerimde gecenin kahrı, kederi;
Gönlümde umudun neşesi.
Yokluğun eşiğinde titreyen saçaklar,
Varlığın unuttuğu çorak ıssızlıkta—
Kendimi buldum o noktada
Var oldum; sevmenin bedelli umuduyla.
Toprağa verdiğim gözyaşlarına
Kök saldı sevgim.
Yağmurlar yetmedi aşkın kuraklığına,
Yokluğun koynunda dokundum sana.
Benzetmelerle yaralı, hayallerle sürgün...
Ölüyor gibiydim;
Sevmenin eşiğinde düşmüştüm toprağa.
Acının dilinde, tatlının küllerinde—
Bir gülüşün sıcaklığında dirildim.
Al al yanaklar, mor sümbüller...
Hepsi bir yabancıya mı güler?
Beni çağıran hangi ses—bilmem.
Bir yaz gecesi kiraz çiçeği yağmuru,
Bir kış sabahı donmuş zaman...
Hepsi bir yalnızlığa mı güler?
Hangi kafes beni hapseder—bilmem.
Ruhumda genişleyen bir yalnızlık bulutu,
Gözlerimde "ben" diyebileceğim gölgeler...
Hissediyorum: Kırık parmaklarımla kavradığım yarınları.
Sevmenin eşiğinde çatlarken sesi sarı bülbüllerin...
[Senselemek: Yoklukta, bir şeyi fiziksel olmayan bir yolla sezgisel olarak hissetmek.]