Sensizliğin Sessizliği
gölgelere eş
yalnızlığım düşüyor
duvara yaslı bir kilimden
her akşam kendi içime dönüyorum
oturup hayaller kuruyor aklım
bir rüzgar çıktı çatılardan yüreğime indi
çırpınıp duruyor saf kalbim
görmeni isterdim aldığım şekli
karnıma çekili bedenim
cenin vaziyetinde
dört duvar muhafız
sessizliği bozuyor gök gürültüleri
yalnızlığımla sırdaştı duvarda asılı kilim
ve korkuya sarılı gözlerim
terk etmiyorlar beni
giysilerim eski fakat
düş zenginiyim
bir masal yalnızlığıyla kilim
her akşam ruhumu dokur
kimseye benzemez bir dostluktur
dünya yetersiz dışarıda
kendimle kavgalı
herkesle barışığım
beni sen anlardın sen de gittin
sessizleştim
arada bir senden haber almış gibi
ruhum sevinçli olur
gelir içimi ısıtır
uçuk gülüşlerinden biri
varlığımın hiç bağışlanmaz ürkekliği
hiç olmadık cesur düşlerim
o gizli tutkularım
zaman aşımına uğradı
göçüp giden ölüler gibiyim
gözlerim yokluğuna dargın
sen yoksun sessizleştim
şehirde bıraktığın anılarla gezindim
duvarda renkleriyle kilim
kalmış öyle içli
en sevdiğim halindi
uyuyan kirpiklerin
yıldız dolu çehren
çiçek kokusu nefesin
sessiz akşam sensizdi
hüzünlü gece başladı
rüyalarım geçiyor gözlerimden
gecenin siyahında kara tren ..
26.03.2022 / istanbul