Serbest Bırak Güneşi
bu karanlık loş..
loş ve biraz da boş..
ama hoş..
sanki avuçlarında sımsıkı tutmuşsun da güneşi,
parmak aralarından süzülmüş ince ince ışık..
biz burada bekleyelim,
zaman çukurunda rakı balık yapabilelim mesela..
saatler geç kalsın bize ,
aşk tam on iki , hüzün yarım ve sen çeyrek geç..
yarım saat daha uzatalım, sarhoşluğa iki dakika geç..
yani serbest bırak güneşi..
bir sabah uyandığım zaman rahatça vursun yüzüme..
ne sen bensiz uyan bundan sonra,
ne de beni uyandırsın sokağımda eskici narası..
bazen böyle yaşayalım ne dersin katledicim..
öznesi, istememek hayatı..
yüklemler , irdelemeden, iplemeden , incelemeden..
istinaden bazen..
çam sakızı bir yokluk yapıştırmasın dudağıma günaydın..
aydınlık, karanlığa dair türküler de söyleyebilsin..
kepenk sesleri de kemanlara özensin..
sabah çayına ,
pencereden şeker de atabilsin çocuklar mesela..
farklı ,hoş bir anlatım...
keyifliydi okumak.
sevgiler