Sessiz
biliyorum
gidersem bu şehirden
zamansız yağmurlar söndürecek yangınımı
ıslak kozalak kokacak
ninemin köy kıyıları
dilsiz martılar saracak gökyüzünü
yıldız sürüsü kadar yoğun
içlerinden söyleyecekler tüm ezgileri
kuş seslerini unutacak şehir
sonra gün batımlarını
gölgelerini savuracak patikalarda poyraz, adımlarını bırakan eylemin
toz toprak kalacak
o konağın cumbaları
kil akacak pencerelerinde fosseptiklerine
koşar adam kaçarken ben
şehrin kıyılarında ki servi diplerine
boyumca hayal gömeceğim, göğüs kafesimde binlerce şiir
karıncalarla uyuyacağım
derin bir boşlukta
sessiz
gürültülerimi çalacak
ölüm....