Sessiz Çiğliklarin Mektubu 3

.........
sevgilim,
bu gün elim,
yine sardı kalemi...
ak göğsüne tutunup kucaklar gibi seni.
bu gün yazacaklarım bir sevda öyküsüdür,
güz kınalı saçlarda gezinen ak ellerin,
yüreğimde beslenen gök gözlü güzellerin
yaslı ağıdı değil, coşkulu türküsüdür.
yüreği,
aklı,
fikri.... alabildiğine özgür,
ama kendisi tutsak bir mahkumun sesidir..

kim söylemiş bilmem ya, dillerde dolaşırmış
bazan ağıtlar yakıp bazan hüzünlendiğim,
hatta, hatta... bir ara,
düşlerine de düşmüş kahırlanıp öldüğüm..
bu...kocaman bir yalan. sakın ola inanma..
benimkisi bir sevda,
hava gibi,
su gibi,
toprak buğusu gibi
ölesi yaşamaya adadım günlerimi..
şiirlerin diliyle süsledim desen desen
al yeşile boyadım
güz güneşi kokulu, sarı sıcak uykulu
bayat hüzünlerimi..
şimdilik ne ölmeye
ne de hüzünlenmeye el vermiyor zamanım.
ama canım.. sen de biliyorsun ki
bir mahkumun her zaman
ensesindedir hüzün..
ve kalenin burcunda dikili bayrak gibi
burnumuzun ucunda asılı durur ölüm.
gün olur da duyarsan bayrağın düştüğünü
sakın ola ki yanma... öldüğüme inanma.
şunu bil ki ben yine dirilirim bir zaman,
hem şöyle böyle değil
eskisinden de güçlü, eskisinden de yaman.
aman güzelim aman,
öyle bir şey olursa yerde koyma sözümü,
ak toprak bir tepede yol üstü bir yerlere oysunlar mezarımı,
tam görsün gökyüzünü..
yazı mazı istemez başucumda..
hasretiyle öldüğüm bir karanfil koy yeter,
gelen geçen koklasın..

sen.. doğacak çocuğumun anası
hasların hası yarim,
bir başka söyleşide
buluşuruz umarım,
şimdilik bana izin,
kaşların çatılmasın,
asılmasın gülyüzün..

26 Eylül 2010 224 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar