Sessizlik Tutulması

Güneş damlasa üstüme kim görecek?
Kaçı duyacak yankılaşan sirenlerimi!
Boğulsam beynimin denizlerinde
Birikenler nereye akacak?

Siyanür etkisi deşecek bizi
Bu sevda eritecek...
Oksit damarım tuttu yine
Ay buluttan inse kim bilecek?
Yine çarşaf lekesi kızılcık
Yastığa siner korkusu
Bu sevda bize SUS diyecek...

Demir kanatlar girdi aramıza
Uzak dehlizlere merasim geçişi
İhtimali bile belirsiz varılanın
Diyelim malum mahal
ki
kim gelecek?
İşte bu sevda bizi sürgün edecek

Güneş daha tıfıl aşkıma nazaran
çocuk niyetli kaçar aradan
Saklambaç kurgusu alevinde...
Ay bi çekilse aradan
Deyin durmasın önümde
Daha henüz çıktım karadan!

İspiyon etsin bir yıldız
Etiğini bıraksın mevkisinin
Nerden gelir ışık, kimden?
kimin ardından?!
Deyiversin amansız...

Biri versin hüviyetimi
Tanırlar gökte ahval-i sükut
Benim yahu ben!
Gündüz geceyle,
gecede gündüzsüz kalan...
Gizlesinler medeni kalmayan halimi

Amber-i reyhan esti yüzüme
Ak ful koktu saçından
Kıvrak fırça desenli siluetin
Tanınır suratımın her yanından
Bekle dediğim sarı gün
Bilmem dediğin yağmurundan sürgün.
Bilsen ne olur vaziyeti!
damağım kaldı ıslanmayan...

Bulut hareye sığmaz, yel yetişmez
Başkasına geçit yok
Bu sevda verecek yerimize
Bebekken aldığımız son nefesi
Sesim nabzından geçemez
müsait yerin yok
Duraksız ezgi dizilişi ömürde
İlk hezeyan oldu SUS sesi

Yıldız aşkı meyilli yer yer kaygan
Kuyruğuna takamadık hayallerimizi
Meteorlara astık dileklerimizi
Taş plakta hışırtılı hakikat
Deliyor zar duvarları derinde
Anlaşılan;
Yıldızlarda kayar, durmaz yerinde.

06/03/2013
Adana

06 Mart 2013 98 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar