Sevda Şurubu- Öykümüz

şöyle doğuya dönsek yüzümüzü
güneş dökülse saçlarımızdan usul usul...

hani yumsak iki gözümüzü
avaz avaz...
soluk soluğa haykırsak öykümüzü

sesimiz kısılsa ne farkeder
varsın sussun haykırışlarımız!
bakışlarımız herşeyi anlatmaya yeter...

şöyle uzatsak ellerimizi aşiyana
avuçlarımızda bir yuva...kuş tüyü
ve süzülse dudaklarımıza ılık ılık
gözlerimizden birer damla...sevda şurubu tadında

yanaklarımızda bir sıcaklık,
öyle ki;
şiirlerin beslediği bir bahar konsa dallarımıza...
göğün o en yüksek yerindeki karanlık,
içimizdeki ateş ile aydınlansa...

korkma!
savur saçlarını serseri rüzgarlara
düş kokulu yarınlar yakın bize...
hani diyorum, bir de yelkenimiz olsa
şöyle kollarımız boyunda kumaş yada kağıt
ada sahillerine yol alsak aheste aheste...

sorarım,
hangi yangın bizden daha yanık!
körüklesek alevlerimizi yüreklerimizde...

şöyle bandırsak parmaklarımızı ayışığına
alnımıza kondursan taçtan bir pare...
hani diyorum, ışıl ışıl dolansak kolkola
yıldızları utandırsak gökyüzünde...
sen,
sen yeryüzünde tek bir yıldız
ben sevda yüklü bir gezegen!
sonsuza dek yörüngende
sonsuza dek seni seven...