Sevda(m)asal

Zaman...
Tütsülü giz çekişlerinde
Bir an ,her an.../O an../şu an...
Bir okyanus boşluğu sararken bedeni,
derinlerden gelir usuldan
dağılır sema da aks-i seda
Öyküler ağlar.
Kararır yangıların sonrası
Özleyiş/Arzu, umutsamak...

Gözlerimizin birbirine vuruştuğu yerde
Raksın figürleri devriliyor
Soysuz bir döngüde suretler
Birazdan,
Sarsıp erguvan dallarını
Bir başka kumsalın sabahına
Sararmış yüzü değecek güneşin
Şefkatli ve imrendirerek.
Bizimse,gözlerimizin
tam ortasında huşunun
kızıllığında son kez göğün
son ferine/resitali
gün batımının...

Karanlık denizlerin kumsalına
ellerin kararlı çizgileri
sevgilinin adını çentikleyecek
dalgalar kutsayacak yazıtları
taşıyıp yakamozları.
Beyaz köpükler
Silmeyip sadece gizleyecek kuma
karanlığın bize aç sağlam heyulasında
tane tane sarı olacak beyazın sonrası.
Ağır bir anasonda sızı olacak aşk
Genizlere veyüreklere tat
süt rengine bulanacak karışımlar
uzaklık meşale gölgelerinde kalacak
aşık durumunu anlayacak
sessizliği bulacak/ kadeh öpüşmeleri.
gecenin gidişine darbeleri akrep vuracak

Kaçınılmaz serüvenin toyluğun da
zamanın mistik yanı
aheste dönüşleri melodiye döker.
Plak dönencelerinden
akıp gelen duraksız
romantik aşk şarkılarının
son notaları ,kulaklarımızın
ziyaret meşguliyetinde.
Gözlerin buluşma saati
kaçak kalmış aşk
nefesler daha bir sık alınır
nefesler daha heyecan dolu salınır
hayalime ,geçmişin renginde birkaç resim kalır
ateşin sahne alma anıdır.
Sonra bitişine özlemli
mütemadiyen uyuşmuş tenlerin
nefis şerbetine, dalar dudaklar
günahı aralar perde
heyecandan sükutla ölür cümle geçmiş hikaye
soluksuz kalır mutsuzluk
aklın ,mantığı kaybedip
aşka düştüğü yerde
zaman şimdi
şu an yani
yer... Yer mi ?
yok, onun hiç önemi
sarınca günahın gizemi...