Sevebildiğine Sevmek
Sevebildiğine sevemedim, zaten sevilmedim gibi de geldiydi bana
Bir anda dudaklarında bitecek bir buluşma, bir anda parlayan bir güneş
Sevebildiğine sevemedim, korkak çığlıklar hala yankılanır kulaklarımda
Sevişerek geçmez zaman, sevişmediğin zaman da bir iğrenç an
Akıyor mu? Duruyor mu? Kime kar? kime zarar? Bütün bu olan
Sordum soruşturuldum; soldum, sokuşturuldum, sevdim kovuşturuldum
Atıldım, satıldım, unutuldum, geciktirildim, engel olundum, küstürüldüm...
Belki böylesi daha iyi, belki olanla yetinmek güzel
Aklın dağlarda, bulutların üstünde gezer iken
Kimseye boyun eğmeyip, isyan bayrağı taşırken
Belki böyle daha iyi, belki böyle olacak her şey daha güzel
Üzüntü üzüntüm olu verdi, kafam neden daha fazla çalışmaz?
Kıymet bilinen yerle, hani bilinmeyen yer bir olmaz!
Gözlerin söylediğine yürek inanır, dilden çıkan gönlü yaralar
Sevgi gönülde durduğu gibi durmaz, sevgisizlik durulmaz, sevgisiz durulmaz
Gözlerine, benlerine, ellerine, dillerine kurban
Anadolu insanıyız Elhamdülillah! sevdasına kurban
Anlatamam ben yollarımı, ne karman çorman
Sevmek dert değil, kendini sevdirmek zor olan
Nefes alır verir, için sızlar kıyamazsın
Sevmeyen anlamaz, bunun neresinden ne çıkarırda ağlarsın
Boğazında sıra sıra vagonlar yüklüdür kalkmaz makinist, donup kalırsın
Ne rakı kurtarır, ne de kotarılmış ot; sadece zamana sarılırsın
Yatakta düşlediğin gibi değildir hayat, hayat düşlemediğin gibi de değildir
Sana; verir-alır, hesaplarını bozar, hesaplarını tutturur
Hayat güzel değildir, güzel dedirtir; hayat çok güzeldir, isyan ettirir
Akıl verir almazsın, akıl sorarsın verecek adam bulamazsın
Hayat verirsin, bilinmez kıymet; asıl hayat veren unutulur çekilir eziyet
Bir sidik yarışı, bir umutsuz kavga kıyamet
Doymaz doyumsuz, doygun çözeltili olmuş bu şerefsizlik bir adet
Sevdamız aklın ücra köşelerinde kurulmuş şadırvan
Kimi köy yolunda çeşme, kimi dağ başında yalak
Ben sevmekten vazgeçmeyeceğim çünkü sevmek adalet
Sevmek hak, sevmek ilah, sevmek günaha kefalet...