Sevmek
Sevmek yâre gönülden gelen hisle bakmaktır
Kalbi harlı ateşte acımadan yakmaktır
Çileleri taç yapıp öpüp başa takmaktır
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek masmavi gökte kuşlar gibi uçmaktır
Dünyanın kederinden uzaklara kaçmaktır
Kalbini kıymetline çekinmeden açmaktır
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek ayaklarını yeryüzünden kesmektir
Sevgilinin gönlüne fütursuzca esmektir
Yârdan başka her şeyin üzerine basmaktır
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek yâri her yerde ve her şeyde görmektir
Aşkını nakış nakış ilmek ilmek örmektir
Kalpten kalbe kalın bir halat ile germektir
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek billur su gibi yâr gönlüne akmaktır
Yüreğine en güzel çiçekleri dikmektir
Bütün tabuları da korkusuzca yıkmaktır
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek pınarlar gibi coşarak çağlamaktır
Kor ateşte yüreği eritip dağlamaktır
Yâr kalbine kalbini delice bağlamaktır
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek fâni hayatın huzuruna varmaktır
Bütün kötülüklere civanmertçe durmaktır
Her iki cihânını huzur ile karmaktır
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek yârin yolunda kırmızı gül dermektir
Gülünü ise her an gül dalında görmektir
Yoluna fâni ömrü düşünmeden sermektir
Sanki cennetten gelen nurlu bir iklim gibi
Sevmek ne uzun bir kelime aslında, sonu başı yok... Güzel bir anlatım olmuş sevgiye dair,kutlarım Selva hanım.