Sibiryada Bir Akşamüstü
Kamikaze kelimeler uçuşuyor 
Yüreğe saplanmak için gökyüzünden vazgeçmiş
Japon çiçeklerinden de vazgeçmiş
Joseph dua ediyor Tanrıçasına
Fısıldaşan ayetler çığlığa dönüşürken 
Sarhoş ve çıplak cennetliğin 
Patikalarında yitirmiştim isyanımı 
Kılıcımın kınıydı aşk 
Çelik kokusunun karanlığı 
Ki ay ışığını özledim ve gözyaşını 
Düşmanımı mı öldürdüm, masumiyetimi mi?
 
Sibirya da bir akşamüstü ayazı
Ormanın içinde sinsi sorular sessizliği
Kirpikleri donmuş avcının sabrı gibi
Ki aşk, kaplanın avına pençesi
Ve ölüm
İçeriğe gizlenmiş bir pezevengin neşesi
Kahkahanın aryası dönüp bakmıyor geriye.
İlk kelime saplanıyor 
Çok zalimdi sensizlik
Joseph yıkılıyor dizlerinin üstüne 
Avuçlarının içinde yüreğinin fırtınası
İnanmıştım diyor gözlerine
Beni yanılttın 
Güneşi öpmek için, geceyi beklemeye yemin ettim
Ki yıldızlarda yağmur sonrası koku
İnanmıştım
Aşk için savaşmıştım, bir yalan için mi öleceğim
Hangisi kutsaldı, yalanın mı, savaşım mı ?
Kayalığa saplanıyor son kelime 
Japon çiçekleri okyanus tuzunun çıplaklığında
Yosunlar dip rüzgârıyla Tanrıçaya dansta 
Joseph'in yüreği () dudaklarında
Cehennem ateşi bile çaresiz kalıyor aşka...

kötü bir intihal ben ki sibirya görmüş adamim içinde sivri sinek geçmeyen sibirya şiirleri hiç okumadim..