Sığıntı
Ey sesim kimsesizim
Sessizliğime sığınan nefes
Öptüğün dudaklarımda büyüsün
Büyü bir kez ve git
Çocuklar büyüyor çaresiz
küçük gülücükleri boğuyor kahkahalar
Bana seni soruyorlar
Solgun güller düşüyor yerlere
Nasıl anlatayım yoksunum seninle
Kokusun desem kim inanır
Kendimi sevmelerimin utancıdır
Taçlanışım bu alemde
Taş duvarlara git aş
Demir kapılara vur kendini
Bu açık denizlerde bulantısın
Artıksın yabancısın
Anlamlarımı çalıyor başağrısı
Kime dokunsam yanıyor
Kömür karasıyla yazılmış yazı
Çatma kaşlarımı git haydi