Şiir Cinayetleri (1)

Helene' e aşık kent,labirent şehir,küf kokan anılar diyarı İstanbul'da meçhul cinayetler işlenmektedir.Bir bir öldürülen şiirler nedeniyle,ruhlar korku içerisindedir.Gözü kanlı yaşlarla dolu,mürekkep ve kalemler,bu vahşeti yapan kişi veya kişilikten çıkanların hemen yakalanmasını istemektedir.Polis ise hiçbir ipucu bulamadığından,hatta ipe bile rastlamadığından çaresizdir.Buna rağmen ellerinde bir şüpheli vardır.Her dönem edebiyattan kalan,bir zaman çok okunan şiirler yazan,ardından ise ilham perisinin intiharı ile sarsılan (ki intihar şüphelidir,dosya kapanmış olsa dahi) Bay Silik...

Gece 03:00 Galata Yakınları

Su dingin,

Teninde geziniyor kayıklar,
Saçlarına takılı gölgeler,

Hepsi içten içe aşık suya,
Bir İlhan Berk gibi.
(Lakin bunun konuyla ilgisi yok)

Gök patlayacak az sonra,

Omzuna apolet bulutlar,
Avuçlarına kazılı esintiler,

Hepsi içten içe kıskançlık krizinde,
Bir Hera gibi.
(Lakin bunun da konuyla ilgisi yok)

Asıl konu burada başlar;

Gök ve su anlaşır müttefik olur,
Birazdan meydana gelecekleri,

Ne bir dülger balığına,
Ne bir kelebek kanadına,
Anlatmamaya yemin ederler.

O sıra;

Uzun boylu esmer bir şiir köşeyi döner,
Halinden akşamdan kalma olduğu bellidir,

Sallana sallana yürür;
Bir iki nara fırlatır boğazından.

Anası,babası yoktur,

Saçı sakalı,dizeleri birbirine karışmış,

Nereden geldiğini,

Nereye gitmesi gerektiğini bilmeyen,

Salt gitmelere meftun bir yolcudur.

Bir ses duyar arkasını döner,
Sadece karanlık vardır,
Kendi kafiyesi gibi karanlık...

Yürümeye devam eder,
Her adımında harf har erir sanki,

Aşk şiiridir kendisi,
Lakin hiç aşık olmamıştır bir kediye bile.

Aynı sesi tekrar duyduğunda artık çok geçtir...

Bir ustura yalnızlığı keser bileklerini,
Şiir öyle boylu boyunca uzanır yere,

Kanar durmadan kanar,
Ayrılıkların a'sından kaskatı kesilir,
Ölümün ö'sünden nabzı durur.

Bir şiir öldürülür Galata yakınlarında,

Bay Silik;

Uzandığı hüzün bankında (yanında köpeği vardır)
Titreyerek göz kapaklarını firar ettirir.